Global Witness 2018’de meskenlerini, toprak ve doğal kaynakları; madencilik, besin ve kerestecilik şirketlerine karşı savunmak için gayret eden en az 164 kişinin öldürüldüğünü açıkladı.
Sivil toplum kuruluşu yıllık raporunda “sayısız” kişinin de şiddete maruz kaldığını ya da sindirildiğini duyurdu.
Filipinler etraf aktivistleri ve yerli topluluklar açısından en tehlikeli ülke pozisyonunda. Ülkede geçen yıl 30 kişinin cinayete kurban gittiği kaydedildi.
Kolombiya ve Hindistan’da ise 2018 yılında sırasıyla 24 ve 23 çevreci hayatını kaybetti. Guatemala’da ise 16 toprak savunucusu cinayete kurban gitti.
Birleşmiş Milletler Yerli Halklar Özel Raportörü Vicky Tauli-Corpuz “Bu dünya genelinde gördüğümüz bir olgu. Toprak ve etraf savunucuları – ki bunların kayda paha bir ölçüsünü yerli halklar oluşturuyor – haklarını savundukları için terörist, serseri ya da hatalı ilan ediliyor” dedi.
Söz konusu şiddetin bir insan hakları krizi olduğunu belirten Tauli-Corpuz gelişmenin sabit bir iklime gereksinim duyan herkes açısından da bir tehdit oluşturduğunu belirtti.
2018 yılında çevrecilere yönelik en büyük katliam Hindistan’ın Tamil Nadu eyaletinde gerçekleşti. Bir kömür madeninin etrafa olumsuz tesirlerini protesto eden 13 kişi şov sonrasında öldürüldü.
Brezilya’nın Para eyaletinde ise soya sanayisi temsilcileriyle yaşanan uyuşmazlıkta 8 toprak savunucusu öldürüldü.
Brezilya’yı en ölümcül ülke olmak bakımından geçen Filipinler’de ise Negros adasında ortalarında bayan ve çocukların da olduğu, çiftçilik yapan 9 kişi öldürüldü. Küresel Witness kurban yakınlarının ailesine vekalet eden avukatın da bir mühlet sonra öldürüldüğünü açıkladı.
Birleşmiş Milletler daha evvel yayınladığı bir raporda yerli halkların tabiatın korunmasında kıymetli bir rol oynadığını belirtmişti.
Global Witness etraf savunucularının sindirilmesi ve tutuklanmasının “endişe verici global bir eğilim” olduğunu açıkladı.