İtalya’da Verona Opera Şenliği’nde bu dönem dört farklı başrolü seslendiren Devlet Opera ve Balesi (DOB) Genel Müdürü tenor Murat Karahan, “Ülkemi, bu türlü büyük mecralarda bir Türk sanatçı olarak temsil edebiliyor olmak benim için çok farklı bir gurur vesilesi.” dedi.
En kıymetli opera temsillerinin yapıldığı Verona kentinde, tarihi MS 1. yüzyıla dayanan Verona Arenası’na (Arena di Verona), bu dönem Türk tenor Karahan damgasını vurdu.
Karahan, haziran ve temmuz ayında Aida operasında Radames ve Vilayet Trovatore operasında Manrico rolüyle sahneye çıkarken, ağustos ayında Carmen operasında Don Jose’yi, eylülde de Tosca operasında Cavaradossi’yi seslendirerek Verona’nın vazgeçilmezi olduğunu gösterdi.
Arenada bu sezonki son temsiline, ünlü İtalyan bestekar Giacomo Puccini’nin Tosca operasında Cavaradrossi rolünde çıkan Karahan, performansıyla, olumsuz hava şartlarına karşın tarihi yapıya gelen binlerce kişinin gönlünü bir kere daha fethetti.
Karahan, “Çok keyifliydi. Dört farklı yapımda 14 farklı temsile çıktım bu sene Arena di Verona’ya. Dünyanın en büyük opera şenliği burası. 1913’ten bu yana yapılıyor; 100 yıldan fazladır. 2000 yıllık bir arenada her gece onbinlerce izleyicinin olduğuna, bu akşam sizler de şahit oldunuz. O kadar sağanağa karşın binlerce seyirci şemsiyeleriyle sonuna kadar izledi.” tabirlerini kullandı.
“ATATÜRK’ÜN EN SEVDİĞİ ARYA”
Tosca operasının en sevdiği operalardan biri olduğunu tabir eden Karahan, en sevdiği bestekarın de Puccini olduğunu söyledi.
Karahan, son perdede söylediği aryaya dikkati çekerek, “Benim için ayrıyeten manevi pahası olan bir opera Tosca. Zira Büyük Atatürk’ün Bulgaristan’da askeri ataşeyken izlemiş olduğu iki opera var; Carmen ve Tosca. Bu ortada iki gün evvel de burada Carmen’i söyledim. Art geriye geldi. ‘E lucevan le stelle’, Büyük Atatürk’ün en sevdiği arya. Ben her söylediğimde bu aryayı, Atatürk’e armağan ediyorum. O hisler içerisinde söyledim.” diye konuştu.
Çok hoş bir dönem geçirdiğini, 14 gece Verona Arenası’nda sahneye çıktığına vurgu yapan Karahan, arena yetkililerin kendisine verdiği bilgiye nazaran daha evvel 4 farklı yapımda başrol oynayan kimse olmadığını belirtti.
Karahan, bunu yapan birinci sanatçı olduğunun kendisine söylendiğini aktaran Karahan, “Bu da benim için farklı bir gurur vesilesi. Ülkemi, bu türlü büyük mecralarda bir Türk sanatçı olarak temsil edebiliyor olmak benim için çok başka bir gurur vesilesi. Her vakit söylüyorum. Biraz evvel gördüğünüz alkışları artık ben kendi adıma değil, ülkem adıma kabul ediyorum.” değerlendirmesinde bulundu.
“NEREDEYSE HİÇ TOPLUMSAL HAYATIM YOK”
Hem DOB Genel Müdürü hem de operanın mabedi kabul edilen Verona Arenası’nda 4 farklı temsilde başrol oynama başarısı gösteren biri olarak, sanatın bu kolunda ilerleyen gençlere yönelik ne ileti vereceği sorulan Türk tenor, şunları söyledi:
“Murat Karahan çok düzgün yaşıyor. Yediğine, içtiğine, uykusuna çok dikkat ediyor. Toplumsal hayatı olmuyor ve çok prensibi var. Ne meslek yapacaksanız yapın kesinlikle o işe ve mesleğe hürmet duymanız gerekiyor. Bu muvaffakiyetleri istiyorsak, kesinlikle birtakım şeylerden feragat etmek gerekiyor.”
Karahan, her şeyin bir bedeli olduğuna dikkati çekerek, “Bendeki bedel de neredeyse sıfır toplumsal hayat. Ben son 3 yıldır hiç yaz tatili yapmadım. Herhalde toplamda 10 defa denize girmişimdir lakin karşılığında da bu tarihi muvaffakiyetleri elde ediyorum, Allah da nasip ediyor. Hangisini seçerdin derseniz? Bunu seçerdim.” yorumunu yaptı.