Eylül ayının “Prostat Kanseri Farkındalık Ayı” olması sebebiyle yazılı açıklama yapan Üroloji ve Üroonkoloji Uzmanı Prof. Dr. Can Öbek, dünyada yaklaşık her 4 dakikada bir erkeğe prostat kanseri tanısı konulduğunu söyledi. Öbek, hastalığın erken teşhis edilmesiyle son derece tesirli sonuçlara ulaşılsa da asıl maksadın prostat kanseri gelişimini önlemek olduğunu kaydetti.
Türkiye’de istatistiklere nazaran erkelerde ikinci sıklıkta teşhis konan organ kanserinin prostat kanseri olduğunu vurgulayan Öbek, hastalığın erken evrelerinde ekseriyetle belirti vermeyen bu kanserin ileri evrede ortaya çıktığını belirtti.
Doktor Can Öbek, idrar yaparken zorlanma, sızı, bazen kanama, daha ilerleyen devirlerde kemik ağrıları ve böbrek yetersizliği görülebileceğini lisana getirerek, prostat kanserinde erken teşhisin ehemmiyetini vurguladı.
“Prostat Kanseri Farkındalık Ayı”nın en büyük emelinin da bu bahiste farkındalık yaratmak olduğunu tabir eden Ürolog, şöyle devam etti:
“Güncel teklif, 40 yaştan itibaren erkeklerin bir kan testi olan PSA’yı (Prostat Spesifik Antijen) ve makul aralıklarla ürolog denetiminde olmalarıdır. PSA prostat bezinden salgılanan bir enzimdir ve prostat kanserinde kanda olağandan yüksek düzeyde saptanabilir. Muhakkak ortalarla PSA testi yaptırılması ve muayene olunması, hastalığın çok erken evrede tespitine imkan verir. Prostat kanseri kuşkusu doğduğunda, prostat içerisinde kanser olup olmadığını belirlemek için biyopsi yapılır. PSA yüksekliği en sık kuşku sebebidir. Bu durumda bir prostat MR görüntülemesi yapılır. Prostat içinde kuşkulu odak saptanırsa, bu odaktan örnekleme yapılmasına imkan veren akıllı biyopsi usulü uygulanır. Bu füzyon biyopsi metoduyla çok daha isabetli biyopsi yapılır.”
GENETİK GEÇİŞ ÖNEMLİ
Prof. Dr. Can Öbek, prostat kanseri seyrinin bireyden şahsa değişiklik gösterdiğini, çoklukla yavaş ilerlediğini belirterek, erken evrelerde üroloji olarak çoklukla ameliyat tercih edildiğini belirtti. Öbek, ilerlemiş hastalarda ise ameliyat-radyoterapi ve ilaç tedavilerinin duruma nazaran bazen bir ortada kullanılabildiğini kaydetti.
Prostat kanserinde genetik geçiş olduğunu, ailede bu kanser çeşidine yakalanan birey sayısı arttıkça, hastalığa yakalanma riskinin de arttığını lisana getiren Öbek, “Böyle bir durum kelam konusu ise yapılacak en akıllı yaklaşım, 40 yaştan itibaren sistemli PSA baktırmak ve ürolog denetiminde olmaktır. Ürolog gerekli durumda hastayı genetik danışmanlık konusunda yönlendirir.” tabirlerini kullandı.