Birleşmiş Milletler Genel Şurası’na katılmak üzere ABD’ye hareket etmeden evvel gazetecilere açıklamalarda bulunan Johnson, “İngiltere Aramco hücumlarında sorumluluğu çok yüksek bir ihtimal derecesiyle İran’a yüklüyor. Hakikaten de İran’ın sorumlu olmasının kuvvetle olası olduğunu düşünüyoruz” dedi.
Johnson, “Zorluk, buna karşı global bir yansıyı nasıl örgütleyeceğimizde. Amerikalı ve Avrupalı dostlarımızla, Körfez’de tansiyonu düşürecek bir yansıyı nasıl oluşturacağımız konusunda çalışacağız.” diye konuştu.
İngiltere’nin askeri bir müdahaleye katılıp katılmayacağının sorulması üzerine de Johnson, şunları söyledi:
“Ne çeşit aksiyona geçebileceğimize gelince, Amerikalıların Suudi Arabistan’ı savunmaya dönük teklifleri olduğunu görüyorsunuz. Bunu yakından izleyeceğiz. Amerikalıların yahut Suudilerin bizden bir rol üstlenmemizi istemesi halinde, nasıl yararlı olabileceğimizi değerlendireceğiz. İstenmesi halinde bütün seçenekleri değerlendireceğiz. Bu tam olarak hangi planın olacağına bağlı olacak.”
SAUDI ARAMCO PETROL TESİSLERİNE SALDIRI
Suudi Arabistan’ın ulusal petrol şirketi Saudi Aramco’ya ilişkin iki tesiste, geçen hafta silahlı insansız hava araçlarıyla (SİHA) düzenlenen taarruz sonucu yangın çıktığı açıklanmıştı. Yemen’deki Husiler, ölen ya da yaralananın olmadığı saldırıyı 10 SİHA kullanarak düzenlediklerini tez etmişti.
Dünyanın en büyük petrol ihracatçısı olan Suudi Arabistan’ın tesislerine yapılan akın nedeniyle ülkenin petrol üretiminde günlük 5,7 milyon varil kesinti olduğu belirtilmişti.
Saldırının arkasında İran’ın olduğunu öne süren ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, geçen çarşamba günü Suudi Arabistan’ın başşehri Riyad’a giderken yaptığı açıklamada, bir defa daha petrol tesislerinin vurulmasından İran’ı sorumlu tutmuş ve saldırıyı birinci kere “savaş nedeni” kelamlarıyla tanımlamıştı.
İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Şık ise Pompeo’yu, ABD Lideri Donald Trump’ı İran’a karşı bir savaşa sürüklemek için aldatmaya çalışmakla suçlamış ve İran’ın akınla ilgisi olmadığını savunmuştu.
Trump, ABD’nin savaşa hiç olmadığı kadar hazır olduğunu lakin savaşın en son seçenek olacağını belirtmişti.