İtalya, Almanya, Fransa ve Malta, kaçak göçmenleri için süreksiz yeni dağıtım sistemi üzerinde muahedeye vardı.
Avrupa Birliği (AB), İtalya, Almanya, Fransa, AB Periyot Lideri sıfatıyla Finlandiya, Malta’nın başşehir Valletta’daki konut sahipliğinde yapılan küçük göç doruğunda bir ortaya geldi.
Toplantıya, konut sahibi Malta İçişleri ve Ulusal Güvenlik Bakanı Michael Faruggia, AB Komitesinin Göç, İçişleri ve Vatandaşlıktan Sorumlu Üyesi Dimitris Avramopoulos, İtalya İçişleri Bakanı Luciana Lamorgese, Almanya İçişleri Bakanı Horst Seehofer, Fransa İçişleri Bakanı Christophe Castaner ile AB Devir Lideri sıfatıyla Finlandiya İçişleri Bakanı Maria Ohisalo katıldı.
Toplantıdan yansıyan bilgilere nazaran, İtalya, Almanya, Fransa ve Malta, göçmenler için süreksiz yeni dağıtım sistemi üzerinde muahedeye vardı. Dört ülkenin içişleri bakanınca kabul edilen mutabakatın ayrıntılarının 8 Ekim’deki AB İçişleri Bakanları toplantısına sunulacağı bildirildi.
“ORTAK BİR GÖÇ SİYASETİNE GEREKSİNİMİMİZ VAR”
Mini doruğun akabinde bakanlar, kameraların karşısına geçerek, ortak basın toplantısı düzenledi.
Avramopoulos, İtalya, Malta, Almanya ve Fransa ortasında varılan muahedenin, göç problemine cevap vermeye yönelik güçlü bir sinyal olduğunu belirterek, “Bu hepimizin sorumluluğu ve kolektif olarak ele almamız gerekiyor.” dedi.
Göçün zorluklarına dayanışma ruhuyla karşılık vermek maksadıyla bir ortaya geldiklerini söz eden Avramopoulos, “Dayanışma temelinde, AB Komitesinden mali takviye de olmak üzere ilerletmemiz gereken âlâ bir mutabakat var. Bu, gelecek ay ele alınacak. Ortak bir göç siyasetine gereksinimimiz var. Gelecekte bu eforları desteklemek için her şeyi yapacağız.” diye konuştu.
Avrampoulos, en değerli önceliklerinin hayat kurtarmak, ikincisinin ise insan kaçakçılarının şebekelerini çökertmek olduğunun altını çizdi.
İTALYAN BAKAN LAMORGESE
İtalya İçişleri Bakanı Lamorgese de üzerinde anlaştıkları taslağa dair kimi ayrıntılar paylaştı.
Lamorgese, 4 haftada sığınma talebinde bulunan göçmenlerin tekrar yerleştirilmesini ve yerleştirildikleri ülkelerin geri gönderim prosedürünü de üstlenmesini öngördüğünü aktararak, “İtalya, bugünden itibaren yalnız değil, çok mutluyum. En hassas siyasi problemler çözüldü. Ortak Avrupa hareketine yaklaşılan birinci somut adım atıldı.” sözünü kullandı.
Malta İçişleri Bakanı Faruggia ise “Bu kimi zorlukları aşan ortak bir evrak. Bugunkü toplantıyla herkes orjinal durumlarına nazaran ileriye gerçek adımlar attı.” diye konuştu.
ALMAN BAKAN İYİMSER
Almanya İçişleri Bakanı Seehofer de “acil durum mekanizması” olarak bugünkü dorukta ismini koydukları sistemin, Avrupa’daki sığınmacı siyasetinin gözden geçirilmesinin önünü açacağını söyledi.
Seehofer, “Bugünkü muahede olmadan, (AB’nin göç işlerini düzenleyen) Dublin Muahedesi’nin gözden geçirilmesi asla mümkün olmayacaktı.” değerlendirmesinde bulundu.
Alman bakan, yakın gelecekte bu hususta ortak bir Avrupa siyaseti belirlemeye yönelik optimist olduğunu da kelamlarına ekledi.
FRANSA’DAN “İTALYA VE MALTA YALNIZ DEĞİLDİR” MESAJI
Fransa İçişleri Lideri Christophe Castaner de “Tüm Avrupa devletlerini önümüzdeki günlerde bu hususta harekete geçirmek istiyoruz.” dedi.
Castaner, vardıkları muahedeyi “oldukça dengeli” olarak tanımlarken, “Bu muahedenin hedefi, yeni bariyerler yaratmadan hayatları kurtarmak ve İtalya ile Malta’ya hakikat dayanışmayı gösterebilmek.” sözünü kullandı.
Toplantıya, AB Devir Lideri sıfatıyla katılan Finlandiya İçişleri Bakanı Ohisalo da ülkesinin bu muahedeye katılmak isteyen ülkeler ortasında yer aldığını kaydetti.
AKDENİZ’DEKİ KAÇAK GÖÇMEN MESELESİ
Akdeniz’in İtalya, Malta ve Libya ortasında kalan bölgesi, son yıllarda Afrika’dan Avrupa’ya geçişte sık kullanılan göç rotalarından biri olarak öne çıkıyor.
Söz konusu rotada, kurtarma faaliyetlerinde bulunan farklı ülkelerden STK’ler, kurtardıkları göçmenleri “insan hakları ihlalleri” ve “güvenlik” gerekçesiyle Trablus’a götürmüyor.
Kaçak göçmenleri, coğrafik olarak bölgeye en yakın inançlı yer İtalya ve Malta’ya taşımak isteyen STK’ler, iki ülkenin bu bireyleri kabul etmeye yanaşmaması nedeniyle zahmetlerle karşılaşıyordu.
İtalya ve Malta, son devirde AB’ye kaçak göçle uğraşta daha fazla dayanışma için baskısını artırmıştı.