ASELSAN tarafından geliştirilen Deniz Elektronik Harp Süiti’nin fabrika kabul testlerinden birincisi muvaffakiyetle tamamladı.
Türk Silahlı Kuvvetleri, Çok Amaçlı Amfibi Hamle Gemisi (LHD) TCG Anadolu Projesi ile anavatandan uzak coğrafyalarda, insani yardım harekatından muharip olmayanların tahliyesine, dilek edilen bir bölgede kara harekatı icra edilebilmesinden öbür ülkelerin üslerine bağımlı olmadan hava harekatı yapabilme imkanına kadar uzanan geniş bir yelpazede kıymetli yetenekler kazanacak.
TÜRKİYE'NİN YENİ JENERASYON YERLİ SİLAHLARI
Gelişen teknoloji hayatımızın her alanına nüfus etmek ile birlikte silah sanayisini de baştan başa yeniliyor.
İşte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) tarafından kullanılan yerli teknoloji eseri olan silahlar…
TÜRK ZIRHLISI EJDER YALÇIN AVRUPA'NIN KAPISINI AÇTI
Macaristan, güvenlik güçlerinin muhtaçlıklarını karşılamak için Ejder Yalçın’ı tercih eden dünyadaki 6’ncı, Avrupa Birliği’ndeki birinci ülke oldu.
EJDER YALÇIN
Ejder Yalçın, mayıs ayında Macaristan Savunma Kuvvetlerinin, envanterindeki ve tedarik sürecindeki araçları sergilediği “Ulusal Savunma Günü” aktifliklerine, Yörük 4×4 hafif zırhlı aracı ile katıldı.
Son olarak iç güvenlik ünitelerinin tanıtımına yönelik aktifliğe davet edilen Ejder Yalçın, Budapeşte sokaklarında dolaşan araç konvoyunda uzunluk gösterdi.
Ejder Yalçın, askeri birlikler ile güvenlik güçlerinin meskun mahal ve kırsal alanlar dahil her türlü bölge ve arazi koşullarında harekat gereksinimlerine karşılık vermek üzere geliştirildi. Yüksek müdafaa ve hareket kabiliyetlerine sahip araç, harekat alanında kendini kanıtlamış özgün bir platform olarak misyon yapıyor.
EJDER YALÇIN
Türkiye’de de güvenlik güçlerinin envanterinde yer alan Ejder Yalçın’ın farklı vazifeler için geliştirilmiş konfigürasyonları bulunuyor.
Koruma düzeyi, mobilite ve yararlı yük taşıma kapasitesiyle sınıfının başkanı pozisyonunda bulunan Ejder Yalçın’ın 10’dan fazla konfigürasyonu ortasında Patlayıcı İmha Aracı, Hava Savunma Aracı, Komuta-Kontrol Aracı, Muharebe Aracı, KBRN Keşif Aracı, İşçi Taşıyıcı, Mayın/El İmali Patlayıcı Tespit-İmha Aracı, Zırhlı Ambulans ve Hudut Gözetleme ve Güvenlik Aracı yer alıyor.
Askeri araç elektroniği, otonom mikro, küçük ve orta sınıf rotorlu insansız hava araçları (İHA), elektro-optik, hudut güvenliği, yapay zeka üzere alanlarda sistem, alt sistem, donanım ve yazılımlar geliştiren ASİSGUARD, Türkiye için birinci olan ulusal sistem tahlillerini güvenlik güçlerinin envanterine katmaya hazırlanıyor.
ASİSGUARD, vurucu mikro drone Salgur ve silahlı drone sistemi Songar‘ı birinci defa 30 Nisan-3 Mayıs’ta gerçekleştirilen 14’üncü Memleketler arası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’19) sergiledi.
Şirket, yurt içinden ve dışından iştirakçilerin büyük ilgi gösterdiği sistemleri geliştirmek için fuar sonrasında ağır bir çalışma yürüttü.
IDEF’19 sonrasında en kıymetli gelişmelerden biri Türkiye’nin birinci ulusal silahlı drone sistemi Songar için sipariş sürecinin başlaması oldu. Yakın vakitte Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) envanterine girecek Songar’a bir dizi yeni yetenek ve donanım kazandırılmasına yönelik çalışmalar da sürüyor.
Lazer uzaklık ölçer, balistik hesaplama ve nişangah üzere yetenek ve donanımlarla vuruş hassasiyeti ve aktifliği artırılacak Songar’a, mümkün tehditlerin uyarılmasına yönelik olarak da anons sistemi eklenecek.
MİLLİ PİYADE TÜFEĞİ KULLANIMA SUNULUYOR
Makina ve Kimya Sanayisi Kurumu (MKEK) tarafından, yüksek atış kabiliyeti, benzerlerine nazaran hafif ve tesirli bir silah olma özellikleriyle ön plana çıkan, meskun mahal üzere dar alanlarda kullanılabilen Milli Piyade Tüfeği (MPT-55) güvenlik güçlerinin kullanımına sunuluyor.
MENZİLİ 3 BİN 600 METREYİ BULUYOR
MPT-55, bilhassa meskun mahal çatışmalarında, komando birliklerinde kullanılabilecek tesirli bir yeni jenerasyon piyade tüfeği olarak şekillendirildi.
Yüksek atış kabiliyeti, benzerlerine nazaran hafif ve tesirli bir silah olma özelliğiyle ön plana çıkan MPT-55, TSK’nin gereksinimine binaen özgün, muharebe ortamında gece ve gündüz, her türlü arazi ve hava kurallarında kullanılabilecek biçimde geliştirildi.
Ağırlığı 3 bin-3 bin 300 gram olan tüfekle dakikada 850 atım gerçekleştirilebiliyor. Yarı otomatik ve tam otomatik olmak üzere iki atış modu bulunan MPT-55’in tesirli menzili 400 metre iken azamî menzili 3 bin 600 metreye ulaşıyor.
Tüfek, 30 fişek kapasiteli plastik kompozit şarjöre ve üzerine her türlü optik sistemin takılabileceği üniversal pikatini ray sistemine sahip.
İŞTE BİRİNCİ ULUSAL SAVAŞ UÇAĞI
Fransa’nın başşehri Paris’te düzenlenen airshow’da Türkiye’nin birinci ulusal muharip uçağı da sergilendi.
PARİS’TE YERLİ SAVAŞ UÇAĞI TANITIMI-İZLE
Milli muharebe uçağının teğe bir ölçülerdeki modeli stantta yer alırken, uçağın motor yerleşimi, dahili silah yuvalarının yerleri, kokpit konseptleri de ana çizgileriyle görülebiliyor.
Proje kapsamında birinci etapta 6 geliştirme prototipi üretilecek. Jet motorlarının da Türkiye’de üretilmesi planlanıyor. Projeyle 400 adetlik uçak siparişine ulaşılması öngörülüyor.
BORA
LAZER SİLAHINA HAVA SAVUNMA GÖREVİ
Havadan yere atılan mühimmat ile top, havan ve roket tehdidinin bertaraf edilmesinde son devirde en faal tahlil olarak lazer sistemler öne çıkıyor. Bilhassa son 10 yılda lazer sistemlerinin kimi zafiyetleri (hedef takibi, güç ve odaklama ve benzeri) giderilerek hava tehdidine yönelik bir seçenek oluşturuldu.
Gelişmiş teknoloji ve savunma endüstrisine sahip ülkeler lazer sistemleri çalışmalarına tartı veriyor.
TÜRKİYE'NİN YENİ SİLAHINDAN BİRİNCİ GÖRÜNTÜLER
Türkiye’nin roket ve füze alanındaki önder şirketi ROKETSAN, Alka Yönlendirilmiş Güç Silah Sistemi’ni (YESS) birinci kere 14’üncü Milletlerarası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’19) tanıttı.
Alka, birinci sefer paylaşılan test manzaralarında el üretimi patlayıcı, güvenlik ihlali yapan drone, mühimmat taşıyan drone, casus drone, sürü drone saldırısı üzere tehditleri muvaffakiyetle bertaraf etti.
ROKETSAN İleri Güdüm ve Denetim Teknolojileri Müdürü Dr. Uğur Kayasal, AA muhabirine, Alka’yı öz kaynaklarıyla geliştirdiklerini söyledi.
Vuran, yüksek balistik, mayın ve el üretimi patlayıcı muhafazasına sahip bulunuyor. Araçlar, güçlü motor ve aktarma organlarıyla muharebe yüklü yükte yüksek hareket kabiliyetiyle misyon yapabiliyor.
Araçlara çeşitli vazifeleri icra edebilmek maksadıyla farklı ekipmanların entegrasyonu sağlanabiliyor.
9 işçi taşıyabilen Vuran, saatte 110 kilometre sürate ulaşabiliyor.
Vuran, yüzde 60 dik eğim tırmanma, yüzde 30 yan eğim ve 80 santimetre sudan geçebilme özelliklerine sahip bulunuyor.
Araçlarda, uzaktan komutalı silah sistemi, merkezi lastik şişirme sistemi, patlak sarfiyat, yangın söndürme sistemi, iklimlendirme donanımı yer alıyor.
Araçlara entegre edilen ASELSAN’ın Sarp Silah Sistemi’ne 7,62 milimetre makineli tüfek, 12,7 milimetre uçaksavar yahut 40 milimetre bomba atar takılabiliyor.
ASELSAN'IN 'KÜÇÜK ASKER'İ GÖRÜCÜYE ÇIKTI
TÜRK MÜHENDİSLER 3 AYDA LAZER SİLAHI YAPTI
TÜBİTAK Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (BİLGEM) mühendisleri Star Warsfilmlerinde kullanılan ışın silahlarına misal lazer silahları geliştirdi. 50 kişilik Ar-Ge takımı tarafından ordunun talebi üzerine 3 ay içinde prototip olarak üretilen Tüfeğe Monte Lazer Silahı, Ulusal Piyade Tüfeği (MPT) 76’ya monte edilerek kullanılabiliyor.
Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF) tanıtılan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın incelediği Tüfeğe Monte Lazer Silahı’nın Proje Yöneticisi Doç.Dr. Aydın Yeniay, lazer silahı hakkında bilgi verdi.
Bir müddettir lazer silahı teknolojileriyle ilgili araştırma ve geliştirme çalışması yürüttüklerini anlatan Yeniay, Geliştirdikleri Tüfeğe Monte Lazer Sistemi ile Ulusal Piyade Tüfeği – MPT76’ya lazer silahı fonksiyonunu de kazandırdıklarını söyleyen Yeniay, şu bilgileri verdi:
“Tüfeğe Monte Lazer Sistemi’ni bir çanta içerisinde taşınabilen ve 30 dakika içinde şarj olabilen yapıda geliştirdik. Lazer silahımız 180 atımlık. Lazeri, odaklayıcısı, optiği ve bütün denetimlerini ulusal olarak geliştirdiğimiz lazerimizi tekrar ulusal silahımız olan MPT 76’ya entegre ettik. Lazer silahımız 100-150 metre aralıktan 1 milimetre çelikleri delebiliyor. Sadece lazer gücüyle çalışıyor ve silahın öbür özelliklerini hiçbir halde etkilemiyor. Başka silahın üzerine standart arayüzlerle ekleyebiliyoruz. Lazer sistemi de sırt çantasına sığabiliyor. taşınabilmesi çok değerli. Hem taşınabiliyor hem şarj edilebiliyor.”
Yeniay, silahın Türk mühendisliğinin başarısı olduğuna dikkati çekerek, “Dünyada bu güçte taşınabilir birinci lazer silahını geliştirdik. Şu anda Türk Silahlı Kuvvetleri’nde kullanımda yok. Yakında olacak.” dedi.
ZAHA BİRİNCİ ÇIKARMASINI IDEF'TE YAPTI
Türk savunma sanayi firması FNSS Savunma Sistemleri’nin Zırhlı Amfibi Hamle Aracının (ZAHA) ön prototipinin tanıtımı yapıldı.
FNSS üst yöneticisi Nail Kurt, 14. Milletlerarası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF 2019) bulunan FNSS standında gerçekleştirilen lansmanda ZAHA üzere araçları az sayıda ülkenin üretebildiğini söyledi.
Kurt, Türk Deniz Kuvvetleri’nin 20. yüzyıl muharebe alanı ihtiyaçları uyarınca ortaya çıkmış bir muhtaçlık olan ZAHA’nın, havuzlu çıkarma gemilerinde konuşlandırılacağını belirtti.
Nail Kurt, “Belirlenen muhtaçlıklar çerçevesinde Savunma Sanayii Başkanlığı ve FNSS ortasında imzalanan ZAHA projesi kapsamında tasarım ve üretim yapılacak. Bu mukavele kapsamında 27 adet araç teslim edilecek, bu araçlardan 23’ü işçi taşıyıcı, 2 âdeti adet komuta denetim, 2 adeti de kurtarma aracı. Mukavele kaideleri gereği teslimatlar 2021’de başlayacak 2022’de tamamlanacak.” dedi.
Aracın testlerinin gelecek sene tamamlanacağının altını çizen Kurt, istekler gereği 15 deniz miline kadar denizde hareket kabiliyeti olduğunu lisana getirdi.
Kurt, içlerinde 21 çalışanla, yeniden tanımlanan süratlerde işçi müdafaa altında kıyıya çıkacağına işaret ederek, kıyıda ve karada bir zırhlı işçi taşıyıcıyla kara harekatına devam edeceğini anlattı.
Bu aracın NATO’da yalnızca bir ülkede olduğunun altını çizen Kurt, “Başka bir projeden uyarlanmış bir araç değil. Mayın ve balistik muhafazası, işçi taşıma kapasitesi, kara ve deniz harekatında diğer rakiplerinden daha üstün bir araç.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Lider Yardımcısı Mustafa Şeker de, ZAHA üzere büyük projeleri program olarak gördüğünü ve bu çeşit projelerde birçok KOBİ’nin de katkısının olduğunu söyledi.
TANKLAR YERLİ FÜZE TANOK ILE VURACAK
Türkiye’nin roket ve füze alanındaki başkan şirketi ROKETSAN ise, tank mühimmatı Tanok’u birinci sefer 14’üncü Milletlerarası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’19) sergiliyor.
120 milimetre Lazer Güdümlü Füze Tanok, tanklar ve başka yüksek kalibre namlulu silahlarda kullanılan klâsik topçu mühimmatlarına alternatif olacak, yenilikçi bir seçenek olarak geliştirildi.
Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) lazer güdümlü tanksavar topçu mühimmatı gereksiniminin karşılanması maksadıyla tasarlanan Tanok, düşük yükü ve kullanıcıya ziyan vermeyen fırlatma motoru sayesinde portatif olarak kullanılabilme yahut kara araçlarından atılabilme kabiliyetine sahip bulunuyor.
Modern muharebe alanının gereksinimlerine; yüksek aktiflik, hassasiyet ve maliyet aktif bir tahlil sunmak üzere geliştirilen Tanok, mevcut tanklar tarafından kullanılmaya uygun bir mühimmat seçeneği sunuyor.
İŞTE YENİ YERLİ TAARRUZ HELİKOPTERİ ATAK-2'NİN BİRİNCİ FOTOĞRAFI
Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ), Atak-2 isimli ağır sınıf taarruz helikopterinin tam uzunluk bir modelini Milletlerarası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’19) birinci defa gün yüzüne çıkaracak.
22 Şubat tarihinde TUSAŞ ile Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ortasında imzalanan muahede ile çalışmalarına başlanan helikopter böylelikle birinci defa tam olarak görülmüş olacak.
BOĞAÇ
“Türkiye’de emniyet güçlerimiz bu şekil otonom araçlar kullanmak yerine bu vazifesi kendileri yapıyorlar. Bu bize bir yük getiriyor. Her türlü hava kaidelerinde silah taşıyoruz, mühimmat taşıyoruz, dolayısı ile biz onların yükünü hafifletmek istedik. Bu yüzden bir otonom araç yaptık. Üzerinde yük taşıyabiliyorsunuz. Biz bunu ‘6×6 teknolojik bir katır’a benzetiyoruz. İçinde gömülü bir silah sistemi var. Dünyadaki rakiplerinde silahlar daima gövdeye monte edilmiş ve bu sebeple düşman tarafından ele geçirildiği durumlar olabiliyor. Biz, silahı içine gömelim gerektiği vakit şayet üzerine gelen bir mermi yahut taarruz varsa silahlar anında dışarı çıksın ve gerekli süreci yapsın istedik.”
GÖKSUNGUR TÜRKİYE'NİN EN SÜRATLİ İHA'SI OLACAK
“380 KİLOMETRE SÜRATLE UÇUYOR”
14’üncü Memleketler arası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’19) birinci defa sergiledikleri İHA Aksungur’un ismini saatte 180 kilometre süratle uçan “doğan”dan aldığını vurgulayan Kotil, “Bir de bunun Göksungur’u var, o da 380 kilometre süratle uçuyor. Daha sonra o da gelecek inşallah. Bu 2 motorlu İHA’yı 18 ayda bitirdik. Bu da şunu gösteriyor, geçmiş yıllarda bunun katları süren vakitlerden daha kısa bir müddette yapabiliyoruz, çok daha az bütçeler gerekiyor, demek ki ustalaşmaya başladık. Bu fuar da ustalık fuarı.” dedi.
Aksungur’un 1 numaralı uçağının uçtuğunu, sergilenen 2 numaralı uçağın fuardan sonra uçmaya başlayacağını lisana getiren Kotil, “İlk 2 uçağı test uçuşlarında kullanıyoruz, 3’üncüyü de inşallah sene bitmeden kuvvetlerimize teslim etmiş olacağız. Bu 750 kilogram yük taşıyor. Misyondaki Anka İHA’larımız 200 kilogram taşıyordu, ortada büyük fark var. Olağan bomba, dedektör, kamera olsun ne kadar çok askeri gereç havaya kaldırırsanız, o kadar faal oluyor.” diye konuştu.
TÜRKİYE'NİN ELEKTRİKLİ ZIRHLISI BİRİNCİ DEFA TOPRAĞA ÇIKTI
Türkiye’nin küresel kara sistemleri üreticisi Otokar‘ın, savunma endüstrisindeki argümanını farklı bir boyuta taşıyan Akrep II eser ailesine yönelik çalışmaları sürüyor. Ailenin birinci üyesi, tıpkı vakitte Türkiye’nin birinci elektrikli zırhlı aracı “Akrep IIe” yere çıkmaya başladı.
Koç Topluluğu şirketlerinden Otokar, 1995’te geliştirdiği, yurt içinde ve ihracat pazarlarında kendini kanıtlayan Akrep zırhlı araç ailesini baz alarak tasarladığı yeni kuşak Akrep II zırhlı araç eser ailesini birinci defa bu yılki 14’üncü Milletlerarası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’19) tanıttı.
NATO ve Birleşmiş Milletlerin tedarikçisi olan Otokar’ın, savunma endüstrisinde yeni beklenti ve gelecekteki tehditlere karşı bilgi birikimi ve yüksek teknolojiyi kullanarak geliştirdiği yeni kuşak Akrep II, gelişmiş özellikleriyle çağdaş orduların tüm beklentilerini karşılayacak.
Otokar’ın zırhlı keşif ve silah platformu olarak tasarladığı Akrep II 4×4 yeni kuşak zırhlı araç ailesi, düşük silueti ile orduların yeni ve gelecek gereksinimlerine karşılık verebilmek için tasarlandı.
Her arazi şartındaki hareket performansının yanı sıra eşsiz hareket kabiliyetine sahip araç, elektrik, dizel ve hibrit üzere alternatif güç kümelerinin kullanılmasına imkan verebilecek bir altyapı üzerine inşa edildi.
Güç üretim ve aktarma sistemleri, sensörler, bilgisayarlar, haberleşme ve hedefleme sistemlerinin tek bir sistemde entegre edildiği Akrep II, otonom araçlara yanlışsız geçişi hızlandıracak bir altyapı sunuyor.
SİHA'LAR BİRİNCİ TEST UÇUŞUNU YAPTI
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilen Bayraktar TB2 Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA), donanma ismine birinci test uçuşunu Akdeniz semalarında gerçekleştirdi.
Donanma ismine yapılan birinci test uçuşunu Baykar Teknik Müdürü Selçuk Bayraktar Twitter hesabından paylaştı. Bayraktar paylaştığı görüntüye “Deniz Kuvvetlerimizin Bayraktar SİHA’sı Akdeniz semalarında birinci test uçuşunu yaptı. ‘Bismillah Vira’ dedi” açıklamasını da ekledi.
SİLAHLI KUVVETLERE MİNYATÜR FÜZE
ROKETSAN, füze eser ailesinin en yeni üyelerinden olan Yatağan Füze Sistemi’ni,14’üncü Memleketler arası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’19) tanıttı.
Tek piyade tarafından mevcut bombaatar silahlarıyla kullanılabilecek halde tasarlanan Yatağan, meskun mahal muharebelerine; hassasiyet, menzil ve maksada yönelmiş tahrip gücü getiriyor.
Yatağan, hafifliği ve hassasiyeti ile insansız kara, deniz ve küçük insansız hava araçlarının da silahı olabilecek.
BMC'DEN ASKERİ ŞOFÖRSÜZ ARAÇ
Türkiye’nin zırhlı kara aracı üreticilerinden BMC, 14. Milletlerarası Savunma Sanayii Fuarı’nda (IDEF’19) Çok Emelli Zırhlı Araç Amazon’un yeni teknolojilerle otonom sürüş yeteneği kazandırılan prototipini birinci defa sergiledi.
BMC’nin Sakarya Karasu Fabrikası’nın temel atma merasiminde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a tanıtılan Amazon, monokok gövdesi ve özel V tabanıyla mayın, balistik ve el üretimi patlayıcılara karşı memleketler arası standartlara muhafaza düzeyine sahip bulunuyor. Amazon, üstün muhafaza özellikleri ve geniş kullanım alanlarının yanı sıra kullanıcılarına yüksek hareket kabiliyeti sunuyor.
Günümüz meskun mahal ve asimetrik savaş ortamları için özel olarak geliştirilen araç, BMC’nin yenilikçi teknolojilerini hayata geçirdiği özel proje olarak dikkati çekiyor. Amazon 4×4 Çok Emelli Zırhlı Araç, insansız ve uzaktan kumandalı olarak da vazife yapabiliyor.
Son olarak Kara Kuvvetleri Komutanlığının gereksinimleri dikkate alınarak, Askeri Şoförsüz Araç Prototipi Projesi başlatıldı. Proje kapsamında alanda kendini kanıtlayan uzun menzile sahip Amazon’un tam otonom versiyonu sunuluyor.
Elektronik Denetimli Sürüş Sistemi’ne ve başta gerçek vakitli haritalama ve yapay zeka ile etraf farkındalığı üzere teknolojilere sahip olan araç, tarifli şartlar altında rastgele bir müdahale olmaksızın otonom sürüş gerçekleştirebilecek.
Askeri Şoförsüz Araç Prototipi, opsiyonel olarak uzaktan bir operatör müdahalesi ile de misyon yapabilecek.
Araç, girilmesi sıkıntı ve tehlikeli yerlerde, silahlı kuvvetler için yahut yardım maksatlı askeri ve sivil misyonlarda risk olmaksızın kullanılabilecek.
ATAK'A YERLİ TOP GELİYOR
SÖZLEŞME İMZALANDI
30 AY İÇERİSİNDE TAMAMLANACAK
FARKLI PLATFORMLARDA DA KULLANILACAK
Kendi sınıfının en etkili taarruz helikopteri olan Atak, Brezilya’da yaptığı uçuşlarla beğeni topladı.
Alınan bilgiye nazaran, Brezilya Kara Havacılık Komutanlığının Türk Havacılık ve Uzay Sanayii AŞ (TUSAŞ) tesislerinde gerçekleştirdiği Atak test ve kıymetlendirme faaliyeti sonrası, helikopterin Brezilya’da performans sergilemesi kararlaştırıldı.
Brezilya Kara Havacılık Komutanlığı ile yapılan uyum sonucunda, 25-28 Mart ortasında Rio de Janeiro’daki 12. LAAD Savunma ve Güvenlik Fuarı öncesi, T129 Atak Brazil Roadshow için gerekli planlama yapıldı.
Böylece, Sao Paulo’daki Forte Ricardo Kirk Kara Havacılık Komutanlığında 26 Mart ve Başkent’teki Brasilia Askeri İtfaiye Merkezi Operasyonel Havacılık Kısmında 28 Mart’ta iki başka uçuş performansı sergilendi. Atak, birebir günün akşamı Türkiye’nin Brasilia Büyükelçiliği bahçesine indirildi.
Roadshow kapanış resepsiyonu kapsamında Büyükelçiliğin bahçesinde Atak helikopterinin statik gösterimi yapıldı. Aktifliğe, üst seviye Brezilyalı askeri ve sivil yetkililer ile yabancı misyon temsilcileri katıldı. Ayrıyeten davetli büyükelçiler ve tüm askeri ataşelere hem TUSAŞ hem de Atak helikopteri tanıtıldı.
Taubate’de 25 Mart’ta başlayan roadshow çerçevesinde, Atak helikopteri 11 pilot tarafından, 22 sorti ile yaklaşık 18 saat uçuş yaparak, bin 360 mil katetti.
Rio de Janeiro kentinin simgelerinden olan Kurtarıcı İsa heykeli etrafından da uçan Atak, performansıyla pilotların ve izleyicileri beğenisini kazandı.
YERLİ HAVA SAVUNMA SİSTEMİNDE YENİ BAŞARI
Aksaray atış alanında Savunma Sanayii Başkanlığı, Türk Silahlı Kuvvetleri, ASELSAN ve ROKETSAN temsilcilerinin iştirakiyle düzenlenen atışlarda yeni bir evre daha muvaffakiyetle gerçekleştirildi. Gelişmeyi Savunma Sanayii Lideri İsmail Demir, toplumsal medya hesabı Twitter üzerinden duyurdu.
Hisar-A’nın (alçak irtifa) 2021’de, Hisar-O’nun (orta irtifa) 2022’de silahlı kuvvetlere teslim edilmesi planlanıyor.
YERLİ FÜZE SİSTEMİ 'SİPER' İÇİN BİRİNCİ ADIM
Milli Savunma Bakanlığı Halkla Alakalar Daire Başkanlığınca 2018 içinde ve yıl sonundan itibaren bugüne kadar geçen müddette meydana gelen olaylarla ilgili bilgilendirme toplantısı düzenlendi.
Milli Savunma Bakanlığı’nca hazırlanan metni okuyan Tanıtım Subayı Deniz Binbaşı Nadide Şebnem Aktop, yerli ve ulusal uzun menzilli hava ve füze savunma sistemi Siper için birinci adımın atıldığını söyledi
“S-400'LER, SAVUNMAMIZA KIYMETLİ BİR YETENEK KAZANDIRACAK”
Deniz Binbaşı Nadide Şebnem Aktop, Hava savunma sistemleriyle ilgili şunları kaydetti:
“Önemli hava ve füze tehdidine maruz kalan ülkemiz için hava savunma sistemi, bir tercih değil, zorunluluktur. Rusya Federasyonu’ndan S-400 sistemleri tedariki ile ülkemiz, değerli bir hava savunma yeteneği kazanmış olacaktır. Teknoloji transferi ve ortak üretim yoluyla, kendi ulusal sistemlerimizi geliştirmek üzere başlattığımız çalışmalar da müttefiklerimiz İtalya ve Fransa iştiraki olan EUROSAM ile yürütülmektedir. Patriot’larla ilgili ise ABD tarafından verilen teklif kapsamında temaslar hala Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından devam etmektedir.”
MİLLİ İHA'LARA GEZİCİ ÜS
Türk savunma endüstrisinin insansız hava aracı/silahlı insansız hava aracı (İHA/SİHA) üreticisi Baykar, araçların ve üzerlerindeki yararlı yüklerin komuta edildiği yer denetim istasyonu için mobil çözüm geliştirdi.
Baykar, son devirde ülke içinde ve hudut ötesinde aktif olarak kullanılan ve 66 bin saat uçuş mühletine ulaşan Bayraktar TB2 ile alanda edindiği tecrübeleri sistemin geliştirilmesine yönelik kullanıyor. Baykar mühendislerinin bilfiil alanda yer alıp ortaya çıkan gereksinimlere anında müdahale etmesi birebir vakitte yeni tahlillere de kapı aralıyor.
MİLLİ MUHARİP UÇAĞI TF-X'TE YENİ GELİŞME
Milli muharip uçağının rüzgar tünelinde olduğu ve konfigürasyonlarına son rötuşların yapıldığı belirtildi.
TÜRKİYE'NİN BİRİNCİ ELEKTRİKLİ ZIRHLI ARACI 'AKREP II' TANITILDI
Savunma sanayiinde Türkiye’nin yanı sıra 30’dan fazla ülkenin silahlı kuvvetleri ile güvenlik güçlerine hizmet veren Otokar, Türkiye’nin birinci elektrikli zırhlı aracı ‘Akrep II’yi tanıttı. Sakarya’nın Arifiye ilçesindeki fabrikada basın toplantısı düzenleyen Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, son 20 yılda dünyada değişen tehditler nedeniyle silahlı devriye, keşif ve gerektiğinde meskun mahal çatışmalarında kullanılabilecek araçlara olan muhtaçlığın arttığını ve yeni jenerasyon zırhlı araç ‘Akrep II’nin buradan yola çıkarak, geliştirildiğini belirtti.
Serdar Görgüç, birikim ve ileri teknoloji kullanarak, ‘Akrep II’yi geliştirdiklerini belirtip, “Kullanıcılarımızda her türlü keşif ve gözetleme vazifeleri başta olmak üzere birçok silah sistemi entegrasyonuna imkan veren düşük siluetli, yüksek balistik muhafazalı bir zırhlı araç muhtaçlığının geliştiğini gözlemledik. 1995’te eser ailemize eklediğimiz, yurt içinde ve dışında muvaffakiyetler gösteren ‘Akrep’ aracımız, silueti küçük, 3 kişilik bir platformdu. Aktüel beklenti ve gelecekteki tehditlere karşı sahip olduğumuz bilgi birikimimizi ve yüksek teknolojiyi kullanarak yeni kuşak ‘Akrep II’yi geliştirip, eser ailemize ekledik. ‘Akrep II’nin yüksek atış gücü, üstün müdafaa ve beka kabiliyeti, yüksek hareket kabiliyeti, düşük silueti, çevikliği ile bilhassa ihracat pazarlarında muvaffakiyet göstermesini bekliyoruz” dedi.
Bu yıl 14’üncü defa düzenlenecek IDEF’19 Memleketler arası Savunma Sanayi Fuarı’nda ‘Akrep II’nin birinci defa sergileneceğini, aracı özel konfigürasyonla sunmak için çalışmaların aylardır sürdürüldüğünü kaydeden Görgüç, şöyle konuştu:
“Teknolojik gelişmelerden bahsederken elbette alternatif yakıtlar da gündemimizdeydi. ‘Akrep II’yi alternatif güç kümelerine da uygun olarak tasarladık. Elektrik motoru ve gelişmiş pillerle donatılan ‘Akrep II’, Türkiye’nin birinci elektrikli zırhlı aracı olarak IDEF 2019’da sergilenecek. Klasik zırhlı araçlara kıyasla çeviklik, düşük termal iz, yüksek sürat ve sessizlik avantajlarını bir ortada sunan ‘Akrep II’, tüm dünyada orduların güçlü isteklerini karşılayabilecek yeterlilikte bir elektrik motora sahip. Taktik performans beklentilerine de en âlâ formda yanıt veren ‘Akrep II’, bilhassa yakıt verimliliği, hareket, beka kabiliyeti ve entegre lojistik takviye manasında da avantajlar sunuyor. Otokar, ‘Akrep II’ ile elektrikli araç teknolojisinin zırhlı araçlara uygulanması tarafında eşsiz bir bilgi birikimi kazanmıştır. Bu gelişme, geleceğin hibrit ve otonom zırhlıları için birinci adım niteliği taşımaktadır. Maksadımız, ‘Akrep II’nin Türkiye’nin teknoloji ihracatında öncü eserlerden biri olmasıdır.”
DÜNYANIN EN HAFİFİ 'OZAN' TEST EDİLDİ
OMTAS FÜZESİYLE YAPILAN BİRİNCİ ATIŞTA MAKSAT MUVAFFAKİYETLE VURULDU
Savunma Sanayii Başkanlığı’nın Twitter hesabından yapılan açıklamada, “STA projesi kapsamında FNSS’in geliştirdiği ‘Kaplan’ aracından 4 kilometre menzile sahip OMTAS füzesiyle yapılan birinci atışta gaye muvaffakiyetle vuruldu. Yıl içinde projenin kalifikasyon testleri tamamlanarak Kaplan ve Pars’ın teslimatlarına başlanacak. Toplamda 260 araç teslim edilecek” denildi.
İŞTE TÜRK ASKERİNİN BİR KARIŞ UZUNLUKTAKİ YENİ GÖZCÜSÜ
Yeni teknolojilerle birlikte güvenlik güçlerinin gereksinimlerine yönelik sunulan eserler de çeşitleniyor.
Hafif Sınıf İnsansız Kara Aracı kategorisinde yer alan, küçük boyut ve yarım kilogramın altında tartıya sahip TRobot, keşif-gözetleme kabiliyetleriyle dikkati çekiyor.
Yapılan açıklamaya nazaran, TRobot ismindeki bu araç, operasyon kamerası olarak kullanılacak.
HayZek Savunma Müdürü Nazmi Türkeş, aracın mağara ya da kapalı alanlarda bomba, silah, tuzaklama olup olmadığının tespitinde kullanılabildiğini belirtti. Bu sayede güvenlik güçleri tehlike arz eden bölgelere girmeden durumu denetim edebilecek.
TÜRKİYE 'KILIÇ' İLE UZAYA ÇIKACAK
Savunma Sanayii Başkanlığı yönetiminde Kılıç Küp Uydusu (KILIÇSAT) ismiyle yeni bir Ar-Ge projesi başlatıldı.
Projeyle, yerli ve ulusal olarak geliştirilen X-Bant LNA (Low Noise Amplifier-Düşük Gürültülü Yükselteç) modülüne uzayda tarihçe kazandırılacak, seyir halindeki gemiler ile öteki kaynaklardan yayınlanan AIS (Automatic Identification System-Otomatik Tanımlama Sistemi) bilgileri toplanarak yer istasyonuna indirilecek. Bu gayeyle Alçak Dünya Yörüngesi’nde misyon yapacak bir küp uydu geliştirilecek.
TSK'NIN GÖZ BEBEĞİ MPT-55
Makine ve Kimya Sanayisi Kurumu (MKEK) mühendislerince tasarlanan, 2017 yılında da seri üretimine başlanan MPT-55, yüksek atış kabiliyeti, benzerlerine göre hafif ve tesirli bir silah olma özelliğiyle ön plana çıkıyor.
MPT-55, Türk Silahlı Kuvvetlerinin (TSK) gereksinimine binaen özgün, muharebe ortamında, gece ve gündüz, her türlü arazi ve hava kaidelerinde kullanılan, “gaz piston hareketli, döner başlı kilitlemeli sistem” ile çalışan bir tüfek olarak geliştirildi.
2018'DE 23 BİN TANE GÖNDERİLDİ
Dakikada 850 atım yapma kapasitesine sahip MPT-55’ten 2018 yılı içerisinde Cumhurbaşkanlığı muhafaza takımına, TSK’ya, Emniyet Genel Müdürlüğüne, MİT işçisi ile öteki güvenlik ünitelerinin envanterine 23 bin adet gönderildi.
Özellikle meskun mahal çatışmalarında, komando birliklerinde kullanılabilecek tesirli bir yeni kuşak piyade tüfeği olarak şekillendirilen MPT-55, uzun (MPT-55) ve kısa namlulu (MPT-55K) olmak üzere iki tip tasarlandı.
30 fişek kapasiteli plastik kompozit şarjörlü ve üzerine her türlü optik sistemin takılabileceği üniversal pikatini ray sistemine sahip tüfek, 5,56×45 milimetre kalibreye sahip ve toplam yükü 3 bin/3 bin 100 gram.
ÇİFT TARAFLI EMNİYET MANDALI
Yarı otomatik ve tam otomatik olmak üzere iki atış moduyla çalışabilen MPT-55’in tesirli menzili 400, azamî menzili ise 3 bin 600 metre.
MK-84 ve NEB genel amaç bombalarında makul modifikasyonlar yaparak bombaları akıllı bombalara dönüştüren Hassas Güdüm Kiti (HGK), bir müddettir test kademesindeydi.
Kotil husus ile ilgili şu sözleri kullandı:
“Uçağımız şu anda rüzgar tünelinde, konfigürasyonun son halini vermeye çalışıyoruz. Çok süratli biçimde uçağı tamamlamak istiyoruz. BAE Systems ile teknik iş birliğimiz var. Şirketin yaklaşık 70 çalışanı burada çalışıyor. Bu iş birliği kolay bir mühendislik hizmeti satın alımı değil. Teknolojik olarak da bir ortaya gelmiş durumdayız.”
AKSUNGUR GÖKYÜZÜ İLE BULUŞTU
4 saatin üzerinde gerçekleşen birinci uçuşta otopilot ve otomatik iniş sistemine yönelik ayarlamalar yapıldı.İlk iniş otomatik olarak gerçekleştirildi.
ANKA ile ortak Aviyonik Mimarı ve Yer Sistemlerini kullanan ANKA-AKSUNGUR’un üretimi 18 Ocak 2019’da tamamlanarak hangardan çıkışı gerçekleştirilmişti. 750 kilogram yararlı yük taşıma kapasitesine sahip ANKA-AKSUNGUR’un, 40 bin feet irtifada 24 saat misyon yapması hedeflendi.AKSUNGUR, çok çeşitli yükleri birebir anda taşıyabilme kapasitesine sahip platform ile Türksat uydusu üzerinden haberleşme ile menzil sonu olmadan harekat icra edilebilecek.
SINIRDA 'ATEŞ'TEN ÖNLEM
Saatte 120 kilometre sürate ulaşabilecek Ateş, yüzde 30 yan eğim, yüzde 60 tırmanabilirlik yeteneklerine sahip bulunuyor.
Araç, 100 santimetrelik sudan geçebiliyor, 45 santimetrelik dik pürüzleri aşabiliyor, 100 santimetrelik hendeklerden geçebiliyor.
Ateş, KBRN hava filtre sistemi, hidrolik kurtarma vinci, otomatik yangın söndürme ve infilak bastırma sistemi, bağımsız süspansiyon, diferansiyel kilitleri üzere donanımlar barındırıyor. Motor gücü 400 beygir olan araç, azami 700 kilometre menzile sahip bulunuyor.
Araç, ASELSAN’ın Acar Kara Gözetleme Radarı, Şahingözü-OD Elektro-Optik Sensör Sistemi ve Seda (Yankı) Atış Yeri Tespit Sistemi ile faal bir hudut güvenliği sağlayacak.
Yerli tank Altay’ın seri üretim kontratı, Savunma Sanayii Başkanlığı ile BMC ortasında imzalandı.
Altay tankı seri üretim projesinde birinci etapta 40, bunun akabinde 210 adet tankın üretimi planlanıyor. Proje kapsamında insansız altay tankı da geliştirilecek
ALTAY TANKI
İşte Altay tankının özellikleri…
Türkiye’nin birinci Ulusal Ana Muharebe Tankı Altay’ın dizaynında, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin gerçekleştirebileceği her türlü harekat kaideleri ve iştirak sağlayacağı BM/NATO harekatlarının muhtaçlıkları göz önünde bulunduruldu.
Altay, Türkiye’nin geliştirdiği 3+ jenerasyon ana muharebe tankıdır.
ALTAY TANKI
ALTAY TANKI
ALTAY TANKI
Ana silah ve yardımcı silahların denetim edilebilmesi ismine Altay’a yeni kuşak atış denetim sistemi entegre etme çalışmaları ise devam ediyor.
Bu sistem sayesinde Altay, hareket halindeki gayeleri dahi son derece yüksek isabet oranıyla vurabillecek.
MOBİL İSTASYON VE YERLİ MOTOR TSK ENVANTERİNDE
Yerlilik oranı yüzde 93 olan Bayraktar TB2 için geliştirilen taşınabilir yer denetim istasyonunda lastikten motora, kaldırma sisteminden elektronik donanım ve yazılıma kadar ulusal eserler tercih edildi.
Baykar, taşınabilir yer denetim istasyonu için Türkiye’de sıfırdan geliştirilip üretilen birinci kamyon motoru olan ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge takviyesi de alan Yeni Kuşak Ecotorq’un (Ecotorq Euro 6 motor, 330 beygir) kullanıldığı Ford Otosan’a ilişkin bir kamyon seçti.
Mobil yer istasyonuyla birlikte bu motor da birinci defa Türk Silahlı Kuvvetleri envanterine girdi.
Mobil yer istasyonu, Türkiye’nin akabinde Bayraktar TB2’nin birinci kere ihraç edildiği Katar’da da kullanılacak.
Şirket bu kapsamda “insansız hava uçakları sistemleri üslerinde” yer alan ve İHA/SİHA’ların komuta edildiği yer denetim istasyonunu bir kamyon üzerine konumlandırarak taşınabilir hale getirdi.
Yer denetim istasyonunun taşınabilir hale getirilmesiyle İHA/SİHA sistemleri hareket kabiliyeti kazandı. Böylelikle istasyonlar, üslerdeki sabit durumlarından farklı olarak muhtaçlık duyulan bölgelere süratle gönderilip misyon icra edebilecek. Muhtemel tehditlere karşı da yer değiştirme imkanına sahip olacak.
Kamyon kasasına entegre edilen şelter içinde yer alan yer denetim istasyonundan İHA/SİHA ve üzerlerindeki yararlı yükler komuta denetim edilebilecek, izlenebilecek.
Yer denetim istasyonunda, İHA/SİHA’nın uçuşu sırasındaki denetimini, bilgi teminini ve araçlarla irtibatı sağlayan elektronik yazılım ve donanım bulunuyor.
ANKA
TUSAŞ ve TUSAŞ Motor Sanayi AŞ (TEI), ANKA platformlarının motor muhtaçlığına tahlil sağlamak emeliyle 31 Ekim 2014’te imzaladıkları mukaveleyle ANKA-S Motor Modifikasyon Projesi’ni başlattı. Projeyle büsbütün özgün olarak TEI tarafından tasarlanıp geliştirilmesi hedeflenen PD170 motorunun hizmete girişine kadar, ANKA’nın motor gereksinimlerine tahlil hedeflendi. Böylelikle TEI’nin yurt içindeki insansız hava aracı motorlarına yönelik projelerine bir yenisi eklenmiş oldu.
ANKA
Proje kapsamında, TUSAŞ tarafından seçilen sivil hava