TechXtile Start-Up Challenge ile Bursa Textile Show Açılış Töreni, Bakan Varank, Bursa Valisi Yakup Canbolat, AK Parti Bursa milletvekilleri Efkan Ala ve Hakan Çavuşoğlu, Bursa Büyükşehir Belediye Lideri Alinur Aktaş, Türkiye İhracatçılar Meclisi Lideri İsmail Gülle, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Lideri İbrahim Burkay, Uludağ Dokuma İhracatçıları Birliği İdare Heyeti Lideri Pınar Taşdelen Engin’in katılımıyla gerçekleştirildi.
Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, burada yaptığı konuşmada, dokuma bölümünde katma bedelin artmasını önemsediklerinin altını çizerek, Bakanlık olarak bu alana yönelik çeşitli dayanaklar sunduklarını söyledi.
2023 Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’nde girişimcilik ve Ar-Ge ekosisteminin güçlendirilmesine özel ehemmiyet verdiklerini anımsatan Varank, “Girişimciliği güçlendirmek ismine Türkiye Teşebbüs Ekosistemi Platformu ve İnternet Sitesini kuruyoruz. Bu platformda yatırımcıların tanıtılmasının yanı sıra, girişimcilerin kullanabileceği kaynaklar hakkında bilgilendirmeler yapacağız” diye konuştu.
– Melek yatırımcıların sayısı artırılacak
Varank, erken devir teşebbüsçüler için vergisiz yahut kolay vergili devir üzere sistemleri geliştirmek istediklerini lisana getirerek, yurt dışından gelen teşebbüsçüler için “hoş geldin” paketi ve teşebbüsçü vizesi üzere uygulamaları ilgili bakanlıklarla çalışacaklarını lisana getirdi.
Ekosistemin için finansman kaynaklarının da özel bir değer taşıdığını aktaran Varank, “Bu amaçla melek yatırımcıların sayısını ve aktifliğini artıracak, kitlesel fonlamanın kullanımını yaygınlaştıracağız” dedi.
Varank, girişim sermayesi fonlarının hacmi ve kullanımını artıracak önlemler de alacaklarına dikkati çekerek, şöyle konuştu:
“KOSGEB’in girişimcilik dayanak programından yararlanan ya da yararlanmayı planlayan girişimcilerimize, 50 bin liraya kadar yeni bir kredi programı başlatıyoruz. Birinci sefer uygulanacak bu sistemle, 50 bin liraya kadar alınan kredinin 10 puanlık finansman maliyetini KOSGEB karşılayacak. Girişimcinin genç, bayan, engelli, gazi yahut şehit yakını olması durumunda 50 bin liralık limit 70 bin liraya çıkacak. Kredinin teminatını ise Kredi Garanti Fonu verecek. Girişimcilerimiz yalnızca anapara ve çok cüzi ölçüde bir faiz ödemesi yapmış olacak. Biz bu programla, teşebbüsçüler için değerli olan işletme sermayesine ek bir katkı sağlamayı hedefledik.”
– Dokuma mühendislerine çağrı
Ar-Ge ekosistemini uygunlaştırmak için 17 senede kıymetli adımlar atıldığına işaret eden Varank, 200’ü aşkın üniversite, bin 500’ün üzerinde Ar-Ge ve Tasarım Merkezi, 84 Teknoloji Geliştirme Bölgesi ve 112 bin araştırmacının bu ekosistemin temel aktörleri olduğunu, niceliğin yanı sıra niteliği de daha üst basamaklara çıkarmak istediklerini tabir etti.
Varank, üniversite-sanayi iş birliğini daha güçlü ve verimli bir hale getirmek gayesiyle başlatılan Sanayi Doktora Programı için geçen hafta davete çıktıklarını hatırlatarak, dokuma mühendislerinin de kelam konusu programa başvurması için davette bulundu.
Programa kabul edilen doktora öğrencilerine aylık 4 bin 500 lira burs verildiğini aktaran Varank, “Doktora öğrencilerimiz, pratikte uygulama talihine kavuşacakları alanlarda eğitim alacaklar. Mezuniyet sonrasındaysa, sunduğumuz istihdam garantisi sayesinde çalıştıkları alanda hiç orta vermeksizin katma kıymet üretmeye devam edecekler” diye konuştu.
– İhracatta yüksek teknolojili eserlerin hissesini artırma hedefi
Varank, bu siyasetlerle ulusal gelirde imalat endüstrinin hissesini ve personel başına katma pahasını artıracaklarını belirterek, “Hedefimiz ihracatımızda orta-yüksek ve yüksek teknolojili eserlerin hissesini yüzde 50’ye çıkarmak. Dokumacılık dalımızın de tüm bu gayelerde öncü rol oynamasını istiyoruz. Dalda oluşturacağımız yeni markalar, yeni iş modelleri ya da teknoloji ağır eserler ülkemize rekabet avantajı sağlayıp, sıçrama yaptırabilir” dedi.
Ekonomiye ait göstergelerde olumlu sinyaller olduğunu aktaran Varank, şöyle devam etti:
“Faizler ve enflasyon düşüyor. İmalat endüstrinde siparişler artıyor. Dünya Bankası, Memleketler arası Para Fonu ve OECD üzere milletlerarası kuruluşlar arka arda ülkemize yönelik büyüme varsayımlarını üst taraflı revize ettiler. Hal böyleyken, gerçek kesimin de üretim yapmaya, daha fazla istihdam oluşturmaya istekli olması gerekiyor. Barış Pınarı Harekatı boyunca halkımız, davetlerimize da kulak vererek, Türk lirasının ardında ciddiyetle ve sağlam bir formda durdu. Çok şükür kurda önemli dalgalanmalar yaşamadık. Aslında bu bile iktisada duyulan itimadın hoş bir göstergesi. Ekonomimizi daha da güçlendirecek adımları atmaya devam edeceğiz. Bununla birlikte bölgemizdeki meydan okumalarla çabamızı de kararlılıkla sürdüreceğiz.”