Kenan İmirzalıoğlu, oyunculuk ile sunuculuk ortasındaki farkı ve özel hayatıyla ilgili merak edilenleri Sabah’tan Pınar Yıldız Yüksel’e anlattı. İşte İmirzalıoğlu’nun açıklamalarından satırbaşları:
“BULUNMAZ BİR HİS ZENGİNLİĞİ”
– Herkes sizi yeni bir dizi ile ekranlarda görmeyi beklerken siz Kim Milyoner Olmak İster müsabakasının sunucusu olarak karşımıza çıktınız. Bir oyuncu için farklı bir tecrübe olmalı…
Sunuculuk oyunculuktan farklı bir meslek kısmı. Oyunculukta evvelce hazırlanan bir metin var. Sunuculukta ise, her şey o anda, tabiatıyla oluyor. Her bir yarışmacı ile yeni bir öykü başlıyor ve sonunun ne olacağını bilmeden o kıssayı yaşıyoruz. Ayrıyeten memleketin her yerinden farklı beşerlerle tanışma fırsatı bulup onların his dolu anlarını paylaşmak, kaybedenle üzülmek, kazananla sevinmek, yarışmacıların o kazanma gayretine eşlik eden bir pozisyonda bu gerçekliği sonuna kadar yaşamak harikulade bir deneyimmiş. Bu durum bir oyuncu için nitekim bulunmaz bir his zenginliği.
“KEYİFLENSEM DE ŞAŞIRIYORUM”
Türk toplumunun geneli sizi çok muteber buluyor. Aslında muteber bir aile babası hissiyatı veren duruşunuz var. Sizin baba olma hasretiniz var mı?
– Çok hoş kelamlar bunlar… Sağ olun. Bir yanımla keyiflensem de, bir yanımla şaşırıyorum. Bunun için özel bir şey yapmıyorum. Ben bu türlü bir beşerim. Bir işi yapacağım diye yola çıkarsam, onu en âlâ halde yapmak için elimden geleni yaparım. Bunlar bir kişiyi yeterli aile babası yapabilecek özellikler olarak görülebilir elbette… Lakin baba olmak biraz da yazgımıza bağlı… Onu da vakit gösterecek.
“YARGILAMADAN ANLAMAYA ÇALIŞMAK ÖNEMLİ”
– Eşiniz Sinem Kobal ile gözlerden uzak bir evlilik hayatı yaşıyorsunuz. İkiniz de Türkiye’nin en çok sevilen ve merak edilen oyunculardansınız. Gözden uzak olmak, münasebette istikrarı ve münasebetin uzun ömürlü olmasını sağlayan bir etken mi?
– Her bir münasebetin de kendine has özellikleri olduğu sonucuna varabiliriz. Ben alakaların başarılı olması için karşılıklı ahenk içinde olmanın en temel şart olduğunu düşünüyorum. Birtakım çiftler aşklarını göz önünde yaşamayı tercih ederler, bazıları özel hayatlarını daha geride tutmayı isterler. Ben şahsen bunun şöhretle ilgili olmadığını düşünüyorum. Eminim sizin iş etrafınızda ya da toplumsal etrafınızda bu farklı halleri gösteren arkadaşlarınız vardır. Birbirimizi yargılamadan anlamaya çalışmak en hoşu. Ben bu türlü istiyorum ve yaşıyorum. Diğeri farklı bir şekil benimsiyor. Eminim beslendikleri bir şeyler vardır…
GERÇEK EŞ TANIMI
– “Evlilik öbür, insanın eşini bulması diğer. Eşini bulmak çok değerli bir şey” diye bir cümleniz var. Sinem Hanım’ın hangi özellikleri size “İşte bu benim eşim” dedirtti?
Eşini bulmak sahiden çok değerli. Tümüyle güvendiğiniz, hiç bir kuşku duymadan yanında kendiniz olabildiğiniz ve şartsız kabul edildiğinizi hissettiğiniz biri bence gerçek eştir. Ve bu hissiyat, bütün uygar şartların üzerindedir. Bulunduğu vakit çabucak sahip çıkılması ve kaybetmemek için de çok çalışılması gerektiğini düşünüyorum.