Denizli’de yaşayan Ramazan Ongun’da 4 yıl evvel, erişkinlerde çok sık rastlanan lakin çocuklarda ender görülen bir kalp ritim bozukluğu çeşidi olan “Atriyal Fibrilasyon” (AF) tespit edildi.
Atriyal fibrilasyon hastalığının tedavisi erişkinlerde kasıktan girilip kalpte ritim bozukluğuna yol açan alanın yakma ya da dondurma ile devre dışı bırakıldığı ‘ablasyon’ usulüyle yapılıyor. Ancak Ramazan için tek deva büyüyene kadar ilaç kullanması ve ritim bozukluğu ataklarında elektroşok tedavisi görmesiydi.
Ramazan’ın hastalığı ilaca dirençli çıkınca 4 yıl içinde tam 11 defa elektroşok aldı. Hekimler, aslında erişkinlerde uygulanan tedaviyi ona da uygulamak zorunda kaldı ve Ramazan, Türkiye’de birinci defa ‘ablasyon metoduyla tedavi olan AF hastası bir çocuk’ olarak literatüre girdi.
HEM FİZİKÎ HEM MENTAL OLARAK ÇOK ETKİLENMİŞTİ
Operasyonu gerçekleştiren İstanbul Mehmet Akif Ersoy Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nden Pediatrik Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Yakup Ergül, “11 sefer elektroşok almış bu çocuk. Hem toplumsal hem mental olarak çok etkileniyordu. İlaca da dirençli çıktı hastalığı. O nedenle aslında erişkin AF hastalarında uyguladığımız metodu birinci defa bir çocukta uygulamış olduk” dedi.
“DONDURARAK DÜZELTTİK”
Doç. Ergül, “Aslında birden fazla vakit erişkinlerde görülen AF ritim bozukluğunu, kalbinde hiçbir doğumsal anomali olmayan çocuklarda çok ender görürüz. Ablasyon tekniğini biz aslında ritim bozukluğunu yok etmek için kullanıyoruz. Biz çocuklarda çoklukla taşikardilerde, Wolff Parkinson White sendromu dediğimiz, bazen ani ölümlere yol açan ritim bozukluklarında kullanıyoruz. Lakin çocuk hastada AF tedavisi için ablasyon formülü daha evvel hiç kullanılmamıştı. Ramazan’da, kalbin sağ kulakçığından sol kulakçığına geçerek akciğerden dönen toplardamarların ağızlarında dondurma formülünü kullandık. Yani kriyoablasyon yaptık. Olağanda çocuk hastalarda elektroşok ve ilaç kullanılır. Lakin Ramazan’da bütün bu tedavilere direnç gelişti. O nedenle bu yolu seçmek zorunda kaldık” diye konuştu.
“ŞOKLANDIKTAN SONRA 2-3 GÜN UYUYAMIYORDUM”
Daha ortaokuldayken AF kalp ritim bozukluğu teşhisi alan Ramazan Ongun ise yaşadıklarını şöyle özetledi:
“İlk evvel çarpıntılarım geliyordu. Birden hızlanıyordu kalbim. Birinci olduğunda direkt çocuk kardiyolojiye gittik. EKG çektiler, ondan sonra denetim altında tutuldum. Lise 1’deyken birinci elektroşokumu aldım. Ağır bakımda kaldım. Ondan sonra yılda bir, derken ayda bir, sonunda haftada teğe kadar düşmüştü elektroşok tedavisi sıklığı. İlaçla olmayacağı anlaşılınca Denizli’den buraya yönlendirdiler. Bayıltarak yapsalar da bazen uyutucu ilaç az geliyordu ve çok canımı yakıyordu. Hem mental, hem fizikî olarak çok yoran bir süreç. 2-3 gün uyuyamadığım oluyordu. Günlük hayatımda asosyal olup meskenden dışarı çıkmaz hale gelmiştim. grip bile olsam olağan ilaç kullanamıyordum zira kalp ritmimi bozuyordu. O yüzden en hafif hastalığı bile ağır geçiriyordum. Okuldan derslerden çok geri kalmıştım.”
“ÇARPINTILARI OKUL HAYATINI MAKUS ETKİLEDİ”
Ramazan’ın annesi Fatmana Ongun ise Ramazan’ın hastalığı nedeniyle eğitim hayatının da çok olumsuz etkilendiğini söyleyerek, “Bu yıl sınıf tekrarı yapmak zorunda kalacak mecburen. 2 yıl ilaç tedavisi gördü. Ondan sonra tekrar başladı çarpıntıları. Birinci olduğunda okuldan aradılar kötüleşti diye. Hastanede kardiyoversiyon (elektroşok) yapıldı. Sonra 2-3 ayda bir elektroşok almak zorunda kalmaya başladı. Sonraları daha da sıklaştı ve neredeyse haftada teğe kadar indir. Denizli’deki tabibimiz buraya yönlendirildi ve bu süreçle oğlum tedavi oldu” dedi.