Fransa’nın Strazburg kentinde toplanan AP Genel Konseyinde el kaldırma formülüyle kabul edilen kararda, yüz binlerce Uygur Türkü’nün kelam konusu kamplarda topladığı gerekçesiyle Çin kınandı.
Kararda, bu kampların kapatılması konusunda Çin’e davette bulunuldu.
Çin’in keyfi tutuklamalara derhal son vermeye ve 2014’ten beri Çin’de mahpus tutulan Uygur ekonomist ve aktivist İlham Tohti dahil tüm tutukluları kuralsız ve çabucak özgür bırakmaya çağrıldığı kararda, birtakım bilgilerin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygurların ve Müslüman öbür etnik azınlıkların keyfi tutuklamalara, azaba, dini yaşama konusunda kısıtlamalara ve yaygın dijital gözetlemelere maruz kaldığını gösterdiği belirtildi.
Kararda, Çin’in milletlerarası gözlemcilerin ve bağımsız gazetecilerin alanda olanları incelemeleri için kelam konusu kamplara giriş müsaadesi vermesi gerektiği kaydedildi.
Avrupa Birliği’nin Çin’deki insan haklarına ait durumu gündeme getirmesi gerektiği belirtilen kararda, Avrupa Kurulundan Çin’e yaptırım uygulanması ve Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde temel hakların ihlalinden sorumlu Çinli yetkililerinin mal varlıklarının dondurulması istendi.
Kararda, Çin’de son yıllarda insan haklarının kötüleştiğine işaret edildi.
ÇİN’İN UYGUR TÜRKLERİNE YÖNELİK POLİTİKASI
Çin’de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde “eğitim merkezi” ismi altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygur Türklerinin kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller, memleketler arası kamuoyu tarafından eleştiriliyor.
Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Kuruluna üye 22 ülke, 11 Temmuz’da, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygur Türkleri ve başka azınlıklara yönelik muamelesini eleştiren ve kitlesel gözaltıların durdurulması davetinde bulunan mektubu imzalamıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün (HRW) raporunda, son 2 yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çok sayıda kişinin “önleyici polisiye tedbiri” ismi altında hatasız yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak bedellendirilen bireylerin rastgele bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği belirtilmişti.
BM ve başka memleketler arası örgütler kampların incelemeye açılması davetlerini yinelerken, Çin ise şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine müsaade verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin direkt bilgi almak hedefiyle bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise geri çeviriyor.