Türk Telekom, Acıbadem yerleşkesinde kurulan test laboratuvarında birinci defa denediği Wi-Fi 6 (802.11ax) teknolojisiyle bir evvelki kuşak olan 802.11ac’ye nazaran 2,5 kat daha yüksek sürate ulaştı.
Türk Telekom’dan yapılan açıklamaya nazaran, şirket, altıncı kuşak Wi-Fi standardı Wi-Fi 6 teknolojisini Türkiye’de birinci defa deneyen ve muvaffakiyetle bu testi gerçekleştirebilen birinci operatör oldu.
Türk Telekom, Wi-Fi 6’yı destekleyecek yeni modemlerinin teknolojik özellikleri sayesinde daha geniş bir kapsama alanına, daha yüksek süratlerde kablosuz internet ulaştırabilecek. Ayrıyeten Wi-Fi 6, eski kuşaklara nazaran daha düşük güç tüketimi sağladığından Wi-Fi’a bağlanan akıllı telefon ve taşınabilir bilgisayarlarda “daha uzun pil ömrü” sunacak.
Açıklamada görüşlerine yer verilen Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç, Türk Telekom olarak Intel ile yeni kablosuz irtibat standardı Wi-Fi 6 teknolojisini Türkiye’de birinci sefer denediklerini belirtti.
Kıraç, Wi-Fi 6’lı modemlerin, akıllı telefon ve taşınabilir bilgisayarların yaygınlaşması ve kablosuz ağ performansının artmasıyla, iş, cümbüş, güvenlik, akıllı mesken konseptli her türlü uygulama yüksek kapasiteli kablosuz ağlar üzerinden kullanılabileceğini söz etti.
Türk Telekom’un bu taraftaki birinci ve en değerli adımı atarak teknoloji ve inovasyondaki liderliğini bir defa daha gösterdiğini aktaran Kıraç, müşterilerini de yeni teknolojilerle tanıştırmanın gururunu yaşadıklarını kaydetti.
TÜRK TELEKOM GELECEĞİN “IoT” DÜNYASINA HAZIRLIK YAPIYOR
Türk Telekom’un yüksek sürat ve konfor beklentisindeki müşterileri için özelleştireceği yeni kuşak kablosuz modemleri sayesinde interaktif online oyunlar, görüntü konferanslar, sanal gerçeklik (VR), artırılmış gerçeklik (AR), 4K-8K görüntü iletimi üzere birçok tanınan cümbüş ve iş aracının önündeki gecikme ve kesinti mahzurları tarihe karışmış olacak.
Yüksek süratli Wi-Fi 6 modemler sayesinde gecikmelerde yüzde 75 güzelleşme olacak. Ayrıyeten Wi-Fi 6 teknolojisi bir evvelki kuşağa nazaran desteklediği aygıt kapasitesini 4 kat artırdığından, yakın gelecekte hayatın her alanında karşımıza çıkacak olan IoT (nesnelerin interneti) aygıtlarının problemsiz çalışmasına imkan sağlayacak.