TAB Lideri Ziya Şahin, Türkiye’de son yıllarda arıcılık konusunda bal üretiminin dışında alternatif eserler elde etme çalışmalarının çok olumlu sonuçlarını aldıklarını belirtti.
Akademisyenler, birlikler ve üreticiler birlikte ortak hareket ettiğinde arıcılığın her geçen gün değerli bir gelir kapısı olduğunun daha da âlâ anlaşıldığını vurgulayan Şahin, “Türkiye’de sahiden arı konusunda bir gen zenginliği var. Hem floral hem de biyolojik istikametiyle hayli güçlü bir coğrafya.” diye konuştu.
“SON YILLARDAKİ ÇALIŞMALARLA BİR İVME KAZANDIK”
Üretim ve bu üretimi uygun pahalandırmak konusunda bundan evvelki yıllarda önemli çalışmaların yapılamadığının ve önemli manada kayıpların yaşandığının altını çizen Şahin, şöyle devam etti:
“Çalışkan bir yapımız var. Üretiyorduk ama daima tek eser üzerine. Bunu üretime yöneltmek için kâfi çabayı sarf ettiğimizi söyleyemeyiz. Son yıllarda üniversitelerimizin, Türkiye Arıcılar Birliğimizin ve alandaki arkadaşlarımızın çalışmalarıyla bir ivme kazandık. Nitekim dünyada arıcılıkta biz önder ülkeyiz. Bu çalışmalar bal ve apiterapi konusunda desteklemeler olursa yurt dışından değişik yolla gelen eserlerin önü kesilmiş olur.”
“VATANDAŞLARIMIZ MARKALI BALLARI TERCİH ETSİNLER”
Bir periyot “sahte bal” olarak isimlendirilen glikoz oranı yüksek merdiven altı eserlerin piyasaya yayıldığını, bunun için uzunca bir vakit diliminde uğraş ettiklerini vurgulayan Şahin, şunları kaydetti:
“Türkiye’de bilhassa sertifikalı üretimin arttırılması için kıymetli çalışmalar yaptık. Vatandaşlarımız Türkiye arıcısını takip etsin. Her vilayette birliklerimiz var, bu birliklerimizde arıcılarımızın ürettiği ballar satılıyor. Vatandaşlarımız markalı balları tercih etsinler. Şayet kuşku duyuyorlarsa vilayet müdürlüklerine müracaat edebilirler. Balın kalitesi dökerek, yakarak, yan-dik çevirerek anlaşılmaz. Balın kalitesinin tescili, laboratuvarlardır. Bu mevzuda birliklerimize ve arıcılarımıza güvensinler.”