D vitamininin evvelce bilhassa kas-iskelet sıhhati için değerli bir vitamin olarak görüldüğünü söyleyen İç Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Muharrem Kıskaç, ancak her geçen gün artan bilimsel çalışmalarla tesirlerinin çok daha kapsamlı olduğunun anlaşıldığını aktardı.
D vitamininin bedende tesir göstermesinde kilit rolü oynayan reseptörlerin (algılayıcı) çabucak hemen tüm beden dokularında tespit edildiğini vurgulayan Kıskaç, “Günümüzde D vitamini eksikliğinin diyabet, hipertansiyon, kalp-damar, psikiyatrik, romatizmal hastalıklar, astım, bağışıklık yetmezliği, raşitizm, birtakım enfeksiyon hastalıkları, osteoporoz ve hatta birçok kanser cinsiyle bağlantılı olduğunu gösteren çalışmalar mevcuttur” halinde konuştu.
“D VİTAMİNİN YÜZDE 90’I GÜNEŞ IŞINLARI ARACILIĞIYLA ÜRETİLİR”
Kıskaç, olağan şartlar altında bedende bulunan D vitamininin yaklaşık yüzde 90’ının derinin üst kısmında güneş ışınları aracılığıyla üretildiğini lisana getirdi.
Doç. Kıskaç, kâfi güneş ışığıyla temas sağlanmazsa yalnızca besinlerle alınan D vitamininin kâfi olmayacağına dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Kaldı ki tüketilen besinlerin da vitamin ve mineral içeriklerinin yıllar içerisinde düştüğünü de üzülerek görmekteyiz. D vitamini bedenimizde yaz aylarında, öğle saatlerinde, açık derili bireylerde ve güneş esirgeyici krem kullanmayanlarda daha fazla üretilmektedir. Yüksek faktörlü güneş kremleri önemli formda D vitamini üretimini azaltmaktadır. D vitamini eksiliği bilhassa kapalı ortamlarda çalışmak zorunda olan şahıslarda daha sık görülmektedir. 2017’de yayınlanan birçok çalışmanın derlendiği bir meta-analizde, ofis üzere kapalı alanda çalışanlarda yüzde 90’lara varan D vitamini yetersizliği saptanmıştır. Tekrar vardiyalı çalışanlarda ve bilhassa gece vardiyası formunda çalışmak zorunda olan şahıslarda D vitamini yetersizliği çok yüksek oranda görülmektedir. Özellikle plaza gibisi ortamlarda çalışanların tabiplerine başvurarak D vitamini seviyelerine baktırmalarını önermekteyiz. D vitamini eksikliği tespit edilenlerde hekim denetiminde uygun tedaviye başlanmalıdır.”
Öte yandan D vitamini tedavisinin denetimsiz ve sınırsız uygulanabilecek bir tedavi olmadığını vurgulayan Kıskaç, D vitamininin çok ve uzun vadeli kullanımında yağ dokusunda depolanarak “D vitamini zehirlenmesi”ne yol açtığını söyledi, “D vitamini zehirlenmesi hayati tehdit edebilecek kadar önemli sıhhat problemlerine neden olur. Bu yüzden kesinlikle hekiminizin denetimi ve teklifleri doğrultusunda kullanmanızı önermekteyiz.” tabirlerini kullandı.