Filistinli kümeler, Oslo Anlaşması’ndan çekilme ve Filistin’deki bölünmüşlüğe son verme daveti yaptı.
Hamas’ın üst seviye isimlerinden İsmail Rıdvan, Gazze’de düzenlenen “Oslo’dan Çıkış” başlıklı toplantıda yaptığı konuşmada, “Oslo Mutabakatı işgalcileri yerleşim yerleri konusunda cesaretlendirdi. Oslo geride bir iç parçalanmışlık bıraktı.” dedi.
“Oslo Mutabakatı Araplarla İsrail’in normalleşmesinin yolunu açtı” diyen Rıdvan, Kudüs’ün ABD tarafından İsrail’in “başkenti” olarak tanınması ve Yüzyılın Muahedesi’nin Oslo’nun tehlikeli yansımalarından olduğuna dikkati çekti.
Rıdvan, Ramallah idaresini Oslo’nun başarısız olduğunu duyurmaya ve direnişi stratejik bir seçenek olarak değerlendirmeye çağırdı.
Filistin Halk Kurtuluş Cephesi yöneticilerinden Cemil Mezher de Filistin davasına yönelik komplolarla mücadelenin Filistin’de birliğin sağlanmasından geçtiğine işaret etti.
Mezher, Filistin’de iç bölünmenin sürmesinin İsrail’in işlediği hataları sürdürmesine imkan tanıdığını vurguladı.
İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehale de “Oslo insanların geçirdiği en berbat deneyimlerden biri. Bugün bize bu muahedenin yanı sıra yeni tehditler dayatılıyor.” diye konuştu.
Nehale, şu sözleri kullandı:
“Özellikle düşman ‘Yüzyılın Anlaşması’ üzere yeni komplolar kurarken Filistinlilerin haklarının garanti altına alınması için siyasi gidişat düzeltilmeli. Yüzyılın Muahedesinin uygulanması siyonist projenin bölgede ve dünyada zafer kazanması demektir.”
Hamas ile güçlü alakalara sahip olduklarını söyleyen Nehale, iki küme ortasındaki ittifakın bozulması için ortaya konulan tüm teşebbüslere karşın taraflar ortasındaki stratejik münasebetin devam ettiğini vurguladı.
OSLO MUTABAKATI NEDİR?
Filistin ile İsrail idaresi ortasında 1995’te imzalanan “İkinci Oslo Anlaşması” çerçevesinde işgal altındaki Batı Şeria, A, B ve C bölgelerine ayrılmıştı.
Yüzde 18’i kapsayan “A bölgesi”nin idaresi idari ve güvenlik olarak Filistin’e, yüzde 21’lik “B bölgesi”nin idari idaresi Filistin’e, güvenliği İsrail’e devredilirken yüzde 61’ini kapsayan “C bölgesi”nin yönetim ve güvenliği İsrail’e bırakılmıştı.