Lam, düzenlediği basın toplantısında, göstericilerin maske takmasını yasakladığını açıklayarak “İnsanlar Hong Kong olağana döner mi diye soruyorlar. Şiddeti durdurmak zorundayız.” tabirini kullandı.
Sömürge periyodundan kalma acil durum yasası çerçevesinde uygulanan maske yasağının, şiddete başvuran göstericiler ve isyancıları maksat aldığını, “radikal davranışlar açısından tesirli bir caydırıcı olacağını” tabir eden Lam, Hong Kong, “acil durum içinde değil fakat yaygın ve önemli bir tehlikeyle karşı karşıya.” dedi.
Hong Kong Baş Yöneticisi, yasağa yasal takviye sağlamak gayesiyle daha sonra meclise götüreceğini de kaydetti.
Cumartesi günü yürürlüğe girecek maske yasağının, “yasa dışı” yürüyüşlere katılanlara uygulanacağı, “meşru ihtiyaç” nedeniyle maske takanların yasaktan muaf olacağı belirtildi.
Yasağın duyurulmasından evvel Hong Kong’un da binlerce maskeli gösterici yürüyüş yapmıştı. “Maske takmak istiyorum.” ve “Maske takmak cürüm değildir.” sloganları atan göstericilere, trafikte sıkışıp kalan araçların şoförlerinin de korna çalarak dayanak verdiği görülmüştü.
Yerel basın, Lam’in dört aydır süren şovlarda maske yasağı için acil durum yetkilerini kullanmasının beklendiğini duyurmuştu.
Aktivistler ve birçok meclis üyesi, maske yasağının geri tepeceği, işe yaramayacağı ve uygulanmasının güç olduğu görüşünü taşıyor.
”TASARI ÖLDÜ” DENİLMESİNE KARŞIN DEVAM EDİYOR
Çin’in Hong Kong Özel İdari Bölgesi’ndeki protestoların amacındaki zanlıların yargılanmak üzere Çin’e iadesini kolaylaştıran yasa tasarısı lokal meclise nisan ayında sunulmuş lakin protestolar üzerine Hong Kong Baş Yöneticisi Carrie Lam temmuz ayında tasarının “öldüğünü” açıklamıştı.
“Tasarı öldü” açıklamasına karşın devam eden şovların akabinde Baş Yönetici Lam, 4 Eylül’de tasarının geri çekileceğini belirterek “Hükümet, halkın telaşlarını yatıştırmak için tasarıyı resmi olarak geri çekecek.” tabirini kullanmıştı.
Protestocular, tasarının geri çekilmesinin yanı sıra eylemcilere yönelik polis şiddetinin soruşturulması için bağımsız bir kurul kurulmasını, tutuklanan protestoculara af çıkarılmasını, protestoların “ayaklanma” olarak isimlendirilmesine son verilmesini ve siyasi ıslahatların tekrar başlatılmasını talep ediyor.
Protestolar, vakit zaman göstericilerle polis ya da ters görüşlü göstericiler ortasında çatışmalara sahne oluyor.