Son birkaç yıldır dünya gündeminde olan aşı zıtlığı, Türkiye’de de yayılıyor. Almanya’da, geçen hafta parlamento kararıyla kızamık aşısı zarurî hale getirildi ve aşıya karşı çıkan ailelere, 2 bin 500 euroya kadar para cezası kesilmesi öngörüldü.
Halk Sıhhati Genel Müdürlüğü datalarına nazaran, çocukluk çağındaki zarurî aşılar sayesinde, hamilelik ve yenidoğan devirlerinde görülen tetanoz, 2009’da Türkiye’de elemine edildi. Kabakulak olay sayısı ise 2005’te 20 binlerdeyken, bugün 300- 400’lere kadar geriledi. Ülkede 19 yıldır çocuk felci hadisesi görülmezken, 2003’ten bu yana ise difteri hadisesine rastlanmadı. 2001’de 30 binlerde olan kızamık olayı, 2016’da 9’a kadar düşmüşken, son yıllarda artan aşı zıtlığı nedeniyle 2019’da görülen hadise sayısı şimdiden 2 bin 391’e ulaştı.
“GELECEK JENERASYONLARI RİSKE ATMAYIN”
İstanbul Sıhhat Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, aşı aykırılığının toplum sıhhati sorunu olduğunu belirterek, çocuğunu aşılatmayanların, toplum sıhhatini tehlikeye attığını söyleyerek şöyle konuştu:
“Şu anda dünyada kızamık, Avrupa ve Amerika’da risk olarak görülüyor; ancak Türkiye’de risk şimdi yok. Neden yok? Zira biz aşılamayı âlâ yapıyoruz. Son zamanlardaki aşılanmamış kesitin artması bu riski artırıyor; ancak toplumdan şunu bilmesini istiyoruz ki bu aşılar, hayati değer taşıyor. Sıhhat Bakanlığı’nın 13 tane hastalıkla ilgili fiyatsız aşı programı uygulanıyor. Şu anda kızamıkla ilgili büyük risk taşımıyorsak bu aşılamanın karşılığıdır; lakin gelecek jenerasyonları riske atacak yahut etrafındaki insanların sıhhatini riske atacak durumlara kimsenin düşmemesi gerekiyor.”