ABD’nin Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey ve Terörle Çaba Özel Temsilcisi Nathan Sales, bakanlıkta yapılan DAEŞ’e Karşı Koalisyon toplantılarının akabinde gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Türkiye’nin Barış Pınarı Harekatı sonrasında oluşturulması planlanan inançlı bölgeye bir milyon mültecinin yerleştirilmesi ile ilgili bir soruya karşılık veren Jeffrey, bu hususta Türkiye’den bir kadro teminatlar aldıklarını tabir etti.
Jeffrey, Kuzey Suriye’ye o bölgeden gelen mültecilerin gönderileceğini ve tüm sürecin Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (UNHCR) kuralları kapsamında yapılacağını söz etti.
Türkiye’nin buna yönelik UNHCR ve ABD ile irtibat içinde olduğunu da belirten Jeffrey, “Ayrıca bu mültecilerin içinde 350 bin Kürt de bulunuyor. Bu Kürtlerin bir kısmı DAEŞ’ten kaçarken, dürüst olmak gerekirse öteki bir kısmı ise PYD/YPG’den ötürü Kuzey Suriye’den kaçtı. Artık bölgeye geri dönmek istiyorlar” değerlendirmesinde bulundu.
Bununla birlikte ABD’nin Mazlum Kobani olarak bilinen PKK terör örgütü başkanlarından Ferhat Abdi Şahin’e olan desteğine dair diğer bir soruya karşılık veren Jeffrey, şunları söyledi:
“ABD, bireyleri ve bireyleri desteklemiyor. Biz, SDF ve idaresine DAEŞ’e karşı süreksiz ve dönemsel bir dayanak vermekteyiz. Suriye’deki rastgele bir kümenin geleceğine yönelik bir mutabakat yapmadık. Burada kıymetli olan DAEŞ’in mağlubiyete uğratılmasıdır. Bizim Suriye konusundaki görüşümüz, BMGK’nin 2254 sayılı kararında da belirtildiği üzere tüm Suriyeliler’i kapsayan adil ve açık bir seçimdir. Bunu bölgedeki her kümeye belirtmekteyiz. SDG ile Kuzey Suriye’de görüştüğümüz üzere muhalif kümelerle da Oslo ve Kahire’de görüşmekteyiz.”