Tarihi Yumuktepe Höyüğü‘ndeki hafriyatları, İtalya’nın Lecce Üniversitesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Isabella Caneva başkanlığındaki 18 kişilik grup yürütüyor.
Caneva, çalışmalarla ilgili gazetecilere yaptığı açıklamada, hafriyatın yaklaşık 1 ay daha devam edeceğini, alanda çalışan kişi sayısının 30’a yükseleceğini söyledi.
Kazılarda, arkeologlar ve öğrencilerin yanı sıra hayvan kemikleri ve taşlar konusunda uzman akademisyenlerin de yer alacağını belirten Caneva, “Yumuktepe’de 3 değişik alanda çalışıyoruz. Yüzyıllar boyunca kale olarak kullanılan alanda devrin askeri ve idari yapısını da anlamaya çalışıyoruz. Burada silah var mıydı, askerlik üzere bir tertip kelam konusu muydu, bunları araştırıyoruz. Burada toplum, tertip yapısı nasıldı bunu anlamak istiyoruz” diye konuştu.
Höyüğün bir tarafında kalkolitik periyoda ilişkin yerleşimi incelerken, öteki tarafında da neolitik periyoda ilişkin kısımlar incelendiğini anlatan Caneva, geçen periyottaki hafriyatlarda üst üste yerleşme olan en az 5 yapı katının bulunduğunu lisana getirdi.
Caneva, Yumuktepe’de açık hava müzesi projesinin de yürütüldüğünü anımsatarak, “Kazı çalışmaları dışında alanda makyajlama çalışmaları da yapıyoruz. Zira burada bir açık hava müzesi olması için proje var. Proje yakın vakitte gerçekleşecek üzere. Birinci olarak neolitik ve kalkolitik devrin izlerinin olduğu kısım, sonrasında da öteki yerler müzeye dahil edilecek” tabirlerini kullandı.
“BU KADAR UZUN MÜDDET KULLANILMIŞ BİR YER YOK”
Höyüğün çok sayıda uygarlığa mesken sahipliği yaptığına dikkati çeken Caneva, şunları kaydetti:
“Neolotik periyottan Bizans vaktine kadar kesintisiz bir yerleşim kelam konusu. Yumuktepe’de birinci yerleşim, milattan evvel 7 binli yıllarda oluşturulmuş. 14. yüzyıla kadar kesintisiz devam ediyor. Türkiye’de yahut dünyada daha eski yerleşim yerleri var lakin bu kadar uzun mühlet kullanılmış bir yer yok. Yumuktepe’nin özelliği bu. Bu bizim için çok kıymetli. Etrafındaki çevre, iklim nasıl değişti, bunun üzerinde durmak çok kıymet taşıyor.”