Günümüzün en büyük sıhhat sıkıntılarından biri olarak gösterilen insülin direncinin bilhassa kilo vermek isteyenleri zorladığını belirten Liv Hospital Samsun Endokrinoloji ve Metabolizma Kliniği Uzmanı Dr. Esra Tutal, “Kandaki şeker yükselmeye başlar ve buna bağlı olarak daha fazla insülin üretilmesi gerekir. Karaciğerde ise insülin direnci daha fazla şeker üretilmesine sebep olarak kanda şekerin yükselmesine yol açar. Kan yağlarının artmasına ve bedende ödeme neden olur. Beyinde ise beslenme ve güç istikrarlarını bozarak tesir gösterir” dedi.
“BEL ETRAFINDAKİ YAĞ HASTALIK SİNYALİDİR”
Obezitenin bedendeki yağ ölçüsünün artması olduğunu kaydeden Hekim Esra Tutal, “Vücut tartısının uzunluk uzunluğunun karesine bölünmesi ile elde edilen kıymettir. Kişinin beden kitle endeksi 25’ten küçük ise olağan, 25-30 ortası ise fazla kilolu, 30’un üzerinde ise obez olarak kıymetlendirilir. Obezite insülin direnci ile yakından bağlıdır. Bilhassa erkek tipi obezite olarak tanımlanan daha çok karındaki iç organları saran ve bel etrafında artışa sebep olan kilo artışı insülin direnci, yüksek tansiyon, kalp damar hastalıkları ile yakından bağlıdır. İnsülin direnci olan bireylerin bir kısmı vakit içerinde Tip 2 diyabet denilen şeker hastalığı ile savaşır” diye konuştu.
“HAFTADA 3 GÜN 50 DAKİKA YÜRÜYÜN”
İnsülin direncinin alkolik olmayan yağlı karaciğer hastalığına da neden olabileceğini kaydeden Tutal, “Bu hastaların bir kısmında vakitle siroz, karaciğer yetmezliği ve karaciğer kanseri gelişir. Tüm bu aksiliklere karşın, gerek insülin direnci gerekse yağlı karaciğer hastalığı, ömür biçimi değişikliği, diyet düzenlemeleri ve antrenmanla kilo kaybına çok düzgün cevap verir. Beden yükünün en az yüzde 7 kadarının azaltılması, kâfi ölçüde su içilmesi, haftada en az 3 gün 50 şer dakikalık orta tempoda yürümek gelecekte diyabet gelişme riskini değerli ölçüde azaltır” dedi.