Okul çağında görme fonksiyonu yetersiz olan çocukların okuma ve yazmada yaşadıkları zorluklar nedeniyle derslerine konsantre olamadıklarını söz eden Tabip Peykan Türkçüoğlu, ebeveynleri uyardı:
“Çocuğunuz sizinle göz teması kurduğunda her iki gözü birbirine paralel duruyor mu? Gözlerinden birinde içe ya da dışa kayma ya da iki gözü birbirinden bağımsız hareket ediyormuş üzere bir izlenim var mı? Okurken ya da televizyon seyrederken başını daima bir tarafa çevirme, başını eğme, bir gözünü kapalı tutma, sık sık göz kırpma, gözlerini kısma yahut ovalama, okurken ve yazarken çok yakından bakma, satır kaydırma ya da daima parmakla takip etme, yakın işleri sevmeme, kısa müddette dikkat dağılması yahut dalgınlaşma, oyun oynarken topu tutma, ayakkabı bağlama ya da düğme ilikleme üzere el ve göz uyumu gerektiren işlerde zorlanma, okulda tahtayı netleştirebilmek ve yazılara odaklanabilmek için daima kendini zorlama sonucu oluşabilecek sık baş ağrısı şikayeti olup olmadığı takip edilmeli.”
Bu cins şikayetleri olan çocukların, bilgisayarlı ya da retinoskopi diye bilinen muayenelerden geçirilmesi gerektiğini anlatan Türkçüoğlu, bu muayenelerde göz genişletici damlalar sayesinde çocuklardaki miyop, hipermetrop ve astigmat üzere rahatsızlıkların tespit edilebildiğini aktardı.
“TAHTAYI GÖREMEYİNCE DERSE İLGİSİ AZALIYOR”
Okul çağındaki çocukların muvaffakiyet düzeylerinin düşük olmasının göz rahatsızlıklarından kaynaklanabileceğini söz ederek çocukların düzgün göremedikleri vakit derslerinden geri kalabileceklerini belirten Uzman, “Göz bozukluğu için tedbir alınmadığında, çocuk tahtayı âlâ göremez. Numaralar ortasında fark varsa bu durum baş ve göz ağrısına neden olabilir. Bunun sonucunda da çocuğun derse ilgisi ve konsantrasyonu azalır” dedi.
Türkçüoğlu, bozukluğa karşı tedbir alınmadığı takdirde beğenilen tembellik başladığını ve tedavi edilmedikçe ilerleyen bu rahatsızlığın çocuğun görme kalitesini önemli halde etkilediğini lisana getirdi.
Görmenin derece ve kalite yüksekliğinin, görsel uyaranları daha düzgün, süratli ve yanlışsız algılamaya yardımcı olduğunu anlatan Göz Hastalıkları Uzmanı, “Bu da sadece okulda değil, tüm alanlarda ve ömür boyunca başarıyı tesirler. Yeterli görme, hedeflenen objenin imajının süratli ve hakikat bir biçimde beyne aktarılmasını ve bilginin işlenmesini sağlar. Bu da öğrenmenin suratını ve niteliğini olumlu tesirler. Çocuğun göz sıhhati için her 6 ayda bir nizamlı denetime götürülmesi kıymetlidir. Erken konulan teşhis ile tedavi süreci kolaylıkla atlatılabilir” değerlendirmesini yaptı.
“GÖRME YETENEĞİ HER YAŞTA DENETİM EDİLMELİ”
Dr. Türkçüoğlu, doğumdan çabucak sonra her bebeğin göz denetiminden geçirilmesinin kıymetine dikkati çekerek, “Ayrıca, çocukların görme yetenekleri her yaşta denetim edilmelidir. Göz muayenesi herkes için her yıl kesinlikle yapılmalıdır. Okul öncesi, 6 yaşında kesinlikle uzman bir doktor tarafından göz muayenesinin yapılması gereklidir” sözlerini kullandı.
Çocukların göz sıhhatinin korunması ismine dikkat edilmesi gerekenlere de değinen Türkçüoğlu, şöyle devam etti:
“Uzun mühlet yakına odaklanmak miyopatinin gelişimini arttırır. Bu sebeple, bilhassa akıllı telefon, tablet, dijital oyun aygıtları ve bilgisayar kullanımına dikkat edilmeli ve bunların kullanımı sonlandırılmalıdır. Ellerin gözle teması ise göz enfeksiyonlarının esas nedenlerindendir. Hasebiyle, çocuğun el hijyenine dikkat edilmeli, ellerini gözleriyle çok sık temas ettiriyorsa nedenini araştırmak için göz uzmanına başvurulmalıdır. Delici, kesici, sivri, fırlatılan ya da patlayıcı husus içeren materyallere ulaşmaları ve bunlarla oynamaları engellenmeli, çocuklar oyun esnasında izlenmelidir. Katılacakları spor aktivitelerinde sporun çeşidine nazaran tedbir alınmalıdır.”
“GÖRME BOZUKLUĞU DERS ÇALIŞMADA İSTEKSİZLİK NEDENİ”
Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Betül Tuğcu ise okul çağı çocuklarında sıklıkla görme kalitesini bozan miyopi, hipermetropi, astigmat üzere bozuklukların görülebildiğini söyledi.
Görme duyusunun öğrenme ve algılama için kıymetli olduğunu belirten Doktor Betül Tuğcu, görme bozukluğu yaşayan çocuklarda okul muvaffakiyetinin olumsuz tarafta etkilenebildiğini kaydetti:
“Görme bozukluğu olan çocuklar okumada ve yazmada zorlandıkları için ders çalışma ve ödev yapmada isteksiz olabilirler. Bu nedenle okul çağındaki her çocuğun detaylı bir göz muayenesinden geçmesi gerekir.”
Göz muayenesinin yeni doğan devrinden itibaren yapılması gerektiğini aktaran Tuğcu, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Yeni doğan bebeklerde katarakt, göz tansiyonu, gözlerde kayma, göz kapağı hal bozuklukları, gözyaşı kanalı tıkanıklığı, göz tümörleri üzere göz hastalıkları görülebilir. Ayrıyeten, ailesinde şaşılık ya da kırma kusuru bulunan çocuklar doğduktan sonra her yıl tertipli olarak göz muayenesine götürülmelidir. Besbelli şikayeti olmayan çocuklarda ise 3-4 yaşlarında kesinlikle göz muayenesi önerilmektedir. Zira tek gözdeki kırma kusurları bulgu vermez ve lakin muayenede saptanabilir. Bu periyotta yapılan muayeneyle görme bozuklukları tespit edilirse oluşabilecek göz tembelliğinin önüne geçilmiş olur.”