Karabük’te yaşayan Gülşah ve Onur Yıldırım’ın prematüre doğan ikiz bebeklerinden Mustafa Reşat Yıldırım, doğumsal kalp hastalığı ile gözlerini dünyaya açtı. 1 kilo 800 gram olarak dünyaya gelen Mustafa Reşat bebeğin ameliyat olması kuraldı. Sıhhat Bakanlığı’na ilişkin hava ambulansı, şimdi ismi bile konulmamış olan 5 günlük bebeği Karabük’ten İstanbul’daki bir özel hastaneye ulaştırdı. Kardiyovasküler Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yusuf Kenan Yalçınbaş ve Doç. Dr. Ahmet Arnaz, bebeğin muvaffakiyetle ameliyat olabilmesi için 2 kilonun üzerine çıkmasının gerekli olduğuna karar verdiler. Yenidoğan ağır bakım ünitesinde son derece titiz bir bakım ve tedaviyle, bebeğin 2 kilonun üzerine çıkması beklendi. 2 kilo 100 grama çıkınca da Mustafa Reşat bebek 15 Ekim tarihinde, yani üç haftalıkken ameliyata alındı.
AMELİYATTA KALBİ DURDURULDU!
Minik bebeğin kalbinden çıkan karşıt damarlar ‘arteryel switch’ ameliyatıyla olması gereken yerlere yerleştirildi. Ameliyatta yeni doğan bebeklerde ‘Arteryel Switch’ ameliyatını ülkemizde birinci sefer başarılı olarak 1990 yılında gerçekleştiren Prof. Dr.Tayyar Sarıoğlu’nun geliştirdiği teknik kullanıldı.
Yaklaşık 5 saat süren kritik ameliyatta minik Mustafa Reşat’ın kalbini ve akciğerlerini bir buçuk saat durdurduklarını belirten Prof. Dr. Yalçınbaş, “Bu tıp kıymetli doğumsal kalp ameliyatları, kalp- akciğer makinesi dediğimiz bir makine ile yapılıyor. Zira kalbi ve akciğerleri kalpteki düzeltmeyi yapabilmek için bir mühlet durdurmamız gerekiyor. Ayrıyeten cerrahın, anestezi uzmanlarının, kalp- akciğer makinesini kullanan perfüzyonist dediğimiz uzmanların ve hemşirelerin hepsinin tecrübeli ve uyumlu bir işbirliği içinde olması koşul. Aksi halde ameliyat yeterli geçse bile hasta ağır bakımda kaybedilebiliyor. Bebeğimiz hem prematüre, hem düşük yüklü olduğu için çok daha riskliydi. Lakin bebeğimizi muvaffakiyetle ameliyat ettik ve sıhhatine kavuşmuş biçimde taburcu ettik” diye konuştu.
“DİĞER ÇOCUKLAR ÜZERE VAKTİ GELDİĞİNDE KOŞUP OYNAYABİLECEK”
Türk tabiplerinin deneyimi ve yüksek teknolojili aygıtlar sayesinde bu tıp şiddetli ve kritik ameliyatların bile ülkemizde muvaffakiyetle gerçekleştirilebildiğini belirten Prof. Dr. Yalçınbaş, Sıhhat Bakanlığı’nın işbirliğinin de son derece kıymetli olduğunu vurgulayarak “Sağlık Bakanlığımızın ülkemize kazandırdığı hava ulaşımı imkanı çok kıymetli. Biz de bu sayede kritik ameliyatları vaktinde yapabiliyoruz. Mustafa Reşat bebeğimiz de süratli hareket edilmesi sayesinde yaşamsal risk taşıyan hastalığından kurtuldu ve sıhhatine kavuştu; artık başka olağan çocuklar üzere vakti geldiğinde koşup oynayabilecek” dedi.
“AĞLAMA LÜKSÜM YOKTU, BOL BOL EMZİRDİM”
Anne Gülşah Yıldırım, prematüre olarak dünyaya gelen ikiz bebeklerini teneffüs aygıtına bağlı olmalarından ötürü kucağına alamamanın hüznünü yaşarken, bebeklerinden birinin yaşamsal ehemmiyete sahip doğumsal kalp hastalığıyla doğmuş olmasının ise kendilerini tamamıyla sarstığını belirtti. Karabük’te hamilelik sürecinde nizamlı olarak denetimlerini ve gerekli tetkikleri yaptırdıklarını, lakin anne karnındaki bebekte kalp rahatsızlığı olup olmadığını saptayan Fetal ekokardiyografi (ultrasonografi) tetkiki konusunda bilgi sahibi olmadıkları için bunu yaptırmadıklarını söyleyen Yıldırım; “Böyle bir tetkikten haberimiz olsaydı katiyetle yaptırırdık. Tüm anne baba adaylarına mesajım, anne karnında saptanabilen kalp hastalıkları için gerekli tetkikleri de kesinlikle yaptırmaları” dedi.
Bu kuvvetli süreçte güçlü durmaya çalıştığını vurgulayan Gülşah Yıldırım “Ağlama lüksüm yoktu, zira bebeklerimin benim sütüme muhtaçlıkları vardı ve ben Mustafa Reşat İstanbul’a sevk edilinceye kadar onları daima emzirdim. Mustafa Reşat İstanbul’a babasıyla gitti, ben de bu müddette hastanede kalan öteki bebeğimizi emzirmeye devam ettim. Anlatılmaz zorlukta geçen günlerdi ancak Sıhhat Bakanlığı’nın takviyesi ve doktorlarımızın başarılı ameliyatıyla oğlumuz sıhhatine kavuştu” diye konuştu.
“SABRETTİK, İNANDIK, MİNNETTARIZ”
Baba Onur Yıldırım da, “Mustafa Reşat sıhhatine kavuştu. Bu süreçte annemiz kızıyla, ben de oğlumuzla gayret verdik; doktorlarımıza güvendik, bebeğimizin düzeleceğine inandık, sabrettik. Mustafa Reşat bebeğimizi tam 41 günlükken 41 defa maaşallah diyerek konutumuza götürüyoruz. Emeği geçen herkese minnettarız” biçiminde konuştu.