İngiliz The Guardian gazetesinin yaptığı bir araştırmaya nazaran, Irak’ta DAEŞ’e karşı yürütülen operasyon sırasında sivillerin vefatına neden olan çok sayıda hava saldırısı, İngiltere güçleri tarafından düzenlendi.
İngiltere hükümeti ve ordusu yıllardır, sivil Iraklıların korunması açısından İngiltere’nin Irak’ta DAEŞ militanlarına karşı ‘kusursuz’ bir savaş verdiği argümanını savundu. Fakat, ABD liderliğindeki koalisyonun müttefikleri, 2014’ten sonraki devirde Irak kara birliklerine takviye verirken Irak’ta yüzlerce sivili öldürdüklerini hali hazırda itiraf etmişti.
SİVİLLERİN ÖLDÜĞÜ 6 ATAK TESPİT EDİLDİ
The Guardian, kar maksadı gütmeyen gözlemci kuruluş Airwars ile birlikte yürüttüğü araştırmada, Irak’ın Musul kentinde 2016 ve 2017 yıllarında İngiliz güçleri tarafından gerçekleştirildiği düşünülen ve sivillerin vefatına neden olan 6 atak tespit etti.
AİLELER YOK EDİLDİ
Şüpheli iki İngiliz saldırısının kurbanları ise aile bireylerini öldüren füze hücumları birinci defa anlattı. Hayatta kalanlardan biri, bir füzenin Musul’da bir sokakta yanlarında patlaması sonucu en büyük kızını kaybettiğini ve kendisinin her iki bacağının da kesilmek zorunda kaldığını söyledi.
İsmini vermek istemeyen bayan, ikinci kızının kafatasında hala şarapnel kesimleri bulunduğunu ve o sırada şimdi küçük bir çocuk olan oğlunın bir ayağını ve elinin bir kısmını kaybettiğini kelamlarına ekledi. Bir diğer bayan ise bir füzenin konutlarını yerle bir etmesi sonucu annesi, babası, iki kardeşi ve iki yeğeni de dahil olmak üzere neredeyse tüm yakınlarını kaybettiğini söyledi.
Diğer taraftan, ABD öncülüğündeki koalisyon her iki hava hücumunda da sivil kayıplar olduğunu kabul etti fakat silahların hangi ülke tarafından ateşlendiğini açıklamadı. Musul’da The Guardian ve Airwars tarafından İngiliz akınları olduğu tespit edilen altı akında toplam 26 sivilin öldüğü koalisyon tarafından kabul edildi.
İngiltere Savunma Bakanlığı ise kelam konusu hücumların kendi güçleri tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediğini doğrulamayı ya da yalanlamayı reddetti. Bakanlık, İngiliz birliklerinin Irak’ta sivilleri öldürmediğini ya da onlara ziyan vermediğini öne sürdü.
İNGİLTERE SAVUNMA BAKANLIĞI: RASTGELE BİR DELİL YOK
Bakanlık sözcüsü “Suriye ve Irak’taki akınların sivil kayıplara yol açtığına dair rastgele bir delil ya da gösterge bulunmamaktadır. İngiltere, titiz askeri süreçleri ile sivil kayıp riskini her vakit en aza indirir ve bunu yapmak için vazife datalarının kapsamlı tahlili de dahil olmak üzere onlarca ispatı dikkatle inceler.” yorumunu yaptı.
Koalisyon ayrıyeten 9 Ocak 2017 tarihinde Musul’da gerçekleştirilen bir diğer akında da iki sivilin öldüğünü kabul etti. İngiltere bu saldırıyı gerçekleştirdiğini kabul etti, lakin ölenlerin militan olduğunu söyleyerek sivil kayıpları reddetti.
The Guardian araştırmasının Irak’taki sivil kayıpların kıymetlendirilmesine yönelik şeffaf olmayan siyasetleri nedeniyle İngiliz yetkililer üzerindeki baskıyı arttırmasını umduğunu bildirdi.
Öte yanda, İngiltere’nin 2003’teki Irak işgali ve sonrasındaki rolüne ait 2016’da yayınlanan Chilcot raporu, ülkenin ölen ve yaralanan sivillerin yerini tespit etmek için gereğince efor sarf etmediğini ortaya koymuştu. Raporda, “Bir hükümet, askeri aksiyonlarının siviller üzerindeki mümkün ve gerçek tesirlerini anlamak için her türlü makul çabayı gösterme sorumluluğuna sahiptir”. denilmişti.
Ancak Irak’taki bir sonraki İngiliz harekatında ülke daha şeffaf davranmadı. Hükümet, milletvekillerinden gelen taleplere karşın, bildirilen kayıpları nasıl değerlendirdiğini bile açıklamayı reddetti.
İngiltere, DAEŞ militanlarınıhedef alan Operation Inherent Resolve koalisyonu’nun bir kesimi olarak 2014 yılında Irak’ı yine bombalamaya başladı. Suriye’deki ataklar ise bir yıl sonra başladı. Bu süreçte İngiltere her iki ülkeye yaklaşık 4 bin füze saldırısı düzenledi.
İngiliz ordusu, hala bu taarruzlarda Irak’ta tek bir sivilin bile ölmediğini belirterek, 3 bin 52 DAEŞ militanının öldürüldüğünü tez ediyor. İngiltere, Suriye’de ise bin 17 DAEŞ’linin ve bir sivilin öldürüldüğünü öne sürüyor.