3 Aralık Dünya Engelliler Günü kapsamında açıklamalarda bulunan Çocuk Sıhhati ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Cem Koray Fırat,
özel ihtiyacı olan çocukların bakımının ve sıhhatinin yeniden özel ilgi istediğini söyledi, “Bir toplumun gelişmişlik seviyesi bu çocukların topluma kazandırılması ile belirlenir. Dünya Sıhhat Örgütü’nün hesaplamalarına nazaran Türkiye nüfusunun yüzde 12’sinin engelli olduğu kestirim edilmektedir. Bu saptama, Türkiye’de 3 milyon engelli ya da özel ihtiyacı olan çocuk olduğu manasına gelmektedir” dedi.
Bu çocuklarda sorunun tabip tarafından erken saptanması ve akabinde detaylı derecelendirilmesi gerektiğini belirten Dr. Fırat, “Aile çocuğun tanısı ve ek problemleri konusunda detaylı olarak bilgilendirilmelidir. Çocuğun durumu ve gereksinimleri aktarılırken, ailenin kimi ruhsal buhran basamaklarından geçebileceği; lakin durumu kabul etme etabına gelen ailelerin sıhhat işçisi ile işbirliği yapabileceği unutulmamalıdır. Bu nedenle ailelere gerekirse ruhsal takviye sağlanarak, durumu kabul etme noktasına getirmek çok kıymetlidir. Bunların yanı sıra genetik müşavere da, ailenin benzeri sorunu olan çocuklara sahip olmasını önlemek açısından gereklidir” diye konuştu.
“BAKIM HEM HASTANEDE HEM DE TOPLUM İÇİNDE YAPILMALI”
Özel ihtiyaçlı çocuğun, eğitimiyle ilgili potansiyel imkanlar ve zahmetler açısından aile ortamı ile toplumsal etrafın kıymetlendirilmesi gerektiğine vurgu yapan Hekim Cem Koray Fırat, şöyle devam etti:
“Bu noktada toplumsal hizmetler uzmanları devreye girerek aileye toplumsal takviye sağlanmalıdır. Sorunun tedavi edilebilir istikametlerinin tedavi edilmesi ve kalıcı sakatlıkların önlenebilmesi için grupta; pratisyen tabip, çocuk tabibi, gelişim nöroloğu, psikolog, fizyoterapist, toplumsal hizmetler uzmanı ve eğitimci mümkünse bulunmalıdır. Toplumda, özel ihtiyaçlı çocukların bakımında ‘Ne yapamadığını değil, Neler yapabileceğini görün’ yaklaşımı temel alınmalıdır. Özel ihtiyaçlı çocukların bakımı hem hastanede, hem de toplum içinde yapılmalıdır.”
“ENGELLİ VE ÖZEL İHTİYAÇLI ÇOCUKLARIN OKULLAŞMA ORANI YÜZDE 2”
Özel ihtiyaçlı çocukların eğitilmesinin, onların kendi yaşantılarını sürdürmeleri açısından çok değerli olduğunu lisana getiren Uzman, “Ülkemizde özel ihtiyaçlı çocuklar ortasında okula gidenlerin oranı sırf yüzde 2’dir. Engelliler için özel okullar da olmakla birlikte çağdaş eğitim yaklaşımı; özel ihtiyaçlı çocukların olağan eğitim veren okullarda yetiştirilmesini öngörmektedir. Böylelikle erken devirde bu çocukların yaşama alışmaları, toplumun da onları benimsemesi sağlanmaya çalışılmaktadır. Özgül eğitimleri sırasında özel ihtiyaçlı çocuklara, toplumdaki engellilik hakları konusunda bilgi verilmelidir” dedi.
Engelli bireyleri hayatları boyunca kısıtlayan en kıymetli şeyin onların gereksinimlerine yanıt vermeyen etraf olduğunun altını çizen Dr. Fırat, “Özel ihtiyaçlı çocuklar, aileleri, toplumsal etrafları ve toplum tarafından şefkat, ilgi ve anlayışla çevrelenmelidir. Bakımı, eğitimi, toplumsal muhtaçlıkları karşılanmış her çocuk üzere onlar da geleceğe umutla bakabilmelidir” tabirlerini kullandı.