Türkiye’de birinci defa hayvanlar üzerinde yapılan deneylere karşı çıkan ve bunları durdurmaya yönelik bir dernek kuruldu: ‘Deneye Hayır Derneği.’
Hürriyet gazetesinden Ece Çelik’in haberine nazaran, birbirlerini hayvan hakları gayretinden tanıyan karikatürist Asli Alpar, gazeteci ve eski milletvekili Melda Onur, iç hastalıkları uzmanı Dr. Oğuz Kınıkoğlu, veteriner tabip Burak Özgüner üzere isimlerin kurucuları ortasında yer aldığı dernek, hayvan deneylerine karşı alternatif teknikler geliştirilmesini ve deneylerde kullanılan hayvan sayısının düşürülmesi gerektiğini savunuyor.
“KEMİKLERİNİ KIRARAK DENEY YAPIYORLAR”
Özgüner derneği şöyle anlatıyor: “Her yıl Türkiye’de 266 bin hayvan deneylerde kullanılıyor. Bilimsel makaleler ve bilgiler hayvanlarla yapılan deneylerin büyük bir avantaj olmadığını artık bunun yerine bilgisayar üzerinde yapılan deneylerin çok daha tesirli olduğunu ortaya koyuyor. Hayvan ve insan ortasında büyük farklılıklar var metabolizmasi farklı, fizyolojisi farklı. Aslında deneylerde hayvan kullanılmasınin temel maksadı tip ve ilaç sanayisinin kendisini paka çekme eforu.”
Şu anda 130’un üzerinde deney merkezi olduğunu vurgulayan Özgüner, kızartılmış yağın teneffüs yolu üzerindeki tesirini incelemekten, sağlıklı hayvanların kemiklerini kırarak yapılan de neylere kadar büyük vahşetlerin yaşandığını belirtiyor: “Bunlar çoğunlukla akademisyenlerin kendi araştırmaları için yapılıyor. Yani kendi meslekleri uğruna bilim dünyası için koşul olmayan hayvan deneyleri yapıyorlar.”
Eğitim kurumlarında ve şirketlerde yer alan etik kurumların da problemli olduğunu söz eden Özgüner, “2004 yılında değişen Hayvanları Müdafaa Kanunu’na nazaran içerisinde hayvan deneyi yapılan her kurum ve şirkette etik heyet olması gerekiyor. Bu etik şuralar içerisinde de kesinlikle bir hayvan hakları derneği temsilcisinin yer almalı. Lakin ilgisiz derneklerden üyelerin ‘sivil toplum üyesi’ sıfatıyla bu heyetlerde yer aldığını görüyoruz. Bir etik konseyde hayvan hakları derneği üyesi yerine Kuyumcular Derneği üyesinin olduğunu bile gördük” diyor.
Özgüner, gündemlerindeki birinci hususun tip ve veterinerlik öğrencilerinin derslerde vicdani ret hakkı olduğunu belirtiyor: “Ben üniversitedeyken çok makus şeylere şahit oldum. Sadece eğitim için, gerekli olmayan hayvan deneyleri uyguluyorlar. TBMM Hayvan Hakları Araştırma Kurulu’nda sunum yaparak bu mevzuyu gündeme getirdik.”
‘DENEK HAYATLARI’ BİTİNCE SICAK BİR YUVA
Derneğin çalışacağı bir öteki mevzu dernek olarak kullanılan hayvanların istekli ailelerin yanına yerleştirilmesi: “AB ülkelerinde uygulanan bu projeyi Türkiye’ye getirmek istiyoruz. Bizde denek olarak kullanılan hayvanların sonraki ömürleriyle ilgili bir plan olmadığı için öldürülüyorlar. Biz o hayvanları hiç olmazsa daha sonra şiddetsiz bir ortama geçirmek istiyoruz.”