Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tuğbay Tuğ, “Diyabetli hastaların yaklaşık yarısı, ayak yarası nedeniyle ayağını kaybediyor. Bir organını kaybeden hastaların vefat oranı birçok öldürücü kanserlerin sebep olduğu vefat oranlarından çok daha yüksek, üç yıl içinde yüzde 50’si hayatını kaybediyor” dedi.
Tuğ, Antalya’da Belek Turizm Bölgesi’ndeki bir otelde gerçekleştirilen 14. Ulusal Yara Kongresi’nde gazetecilere yaptığı açıklamada, Türkiye’de diyabet görülme sıklığının 5 yıl evvel yüzde 7 iken bugün yüzde 10’un üzerine çıktığını söyledi.
Türkiye’nin, Avrupa’da diyabetli hasta sayısı en yüksek üçüncü ülke olduğunun altını çizen Tuğ, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Diyabetli hasatlarımızın yaklaşık yüzde 25’inde diyabetik ayak dediğimiz güzelleşmeyen ayak yaraları gelişiyor. Bu hastalarınsa yaklaşık yarısı, ayak yarası nedeniyle ayağını kaybediyor. Bir organını kaybeden hastaların mevt oranı birçok öldürücü kanserlerin sebep olduğu mevt oranlarında çok daha yüksek, üç yıl içinde yüzde 50’si hayatını kaybediyor. İşte bu nedenle diyabet çok önemli bir toplum sıhhati sorunu.”
Diyabetli hastalarda ayak yarası gelişirse vakit kaybetmeden uzman bir tabibe gitmelerini öneren Tuğ, yaptıkları teşebbüsler sonucunda hastanelerde bu cins yaralara bakan merkezler kurulmaya başlandığını kaydetti.
“TÜRKİYE’DE EN AZ 2 MİLYON DİYABETİK AYAK HASTASI BULUNUYOR”
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Kolu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Uncu, halk ortasında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet rahatsızlığının gözardı edilmemesi gerektiğini söyledi.
Toplumda en az 10 bireyden birinin diyabetli olduğunu lisana getiren Uncu, Türkiye’de ise diyabetli hasta sayısının 8 milyonu geçtiğini bildirdi.
Diyabetik ayak komplikasyonunun her geçen gün daha da değerli bir toplumsal soruna dönüştüğüne işaret eden Uncu, şunları söyledi:
“Beslenme alışkanlıkları değişmedikçe toplumda diyabet görülme sıklığı 2025’te yüzde 20’lere varacak. Bilimsel bilgiler, 4 diyabet hastasından kesinlikle birinde ayak yarası geliştiğini gösteriyor. Bu bilgiler ışığında bugün Türkiye’de en az 2 milyon diyabetik ayak hastası bulunduğunu söyleyebiliriz. Sağlıklı ve yanlışsız ömür şartlarını benimsemez isek maalesef bu sayılar çok süratli yükselmeye devam edecek.”
Bir yandan diyabetle çaba ederken, öbür yandan şeker hastalarının ve yakınlarının diyabetik ayak konusunda hakikat bilgilendirilmesi gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Uncu, “Diyabetik ayak yarası nedeniyle dünyada her 20 saniyede bir hastanın bacağı kesiliyor” dedi.
“AYAĞINA UYGUN BAK” PROJESİ
Türk Klinik Mikrobiyoloji ve İnfeksiyon Hastalıkları (KLİMİK) Derneği Diyabetik Ayak İnfeksiyonları Çalışma Kümesi Lideri Prof. Dr. M. Bülent Ertuğrul da hastalığın tedavi edilmesi konusunda gerek sıhhat çalışanlarında gerekse halkta farkındalık oluşturulması gerektiğini bildirdi.
Düzenli ayak bakımının hastada oluşan yaranın erken müdahale edilmesini sağlanacağını lisana getiren Ertuğrul, erken müdahale ile de ayağın kurtulabileceğini söyledi.
Şeker hastalığının yalnızca gözleri, kalbi ve damarları etkilemekle kalmadığını vurgulayan Ertuğrul, “Diyabetik ayak sorunu gerçek tedavi edilmediğinde hastalar evvel uzuvlarını sonra da hayatlarını kaybedebiliyorlar. Halbuki bu bahisteki çalışmalar ile hastaların tertipli denetim ve ayak bakımlarının yapılmasını sağlarsak, bunun için de ‘Ayağına Yeterli Bak’ üzere gibisi kampanyaları yaygınlaştırabilirsek, bilimsel platformlarda tahlile yönelik yapılacakları belirleyip uzlaşı içinde bunları yaşama geçirebilirsek sorunu en aza indirebiliriz” değerlendirmesinde bulundu.
Kongrede, toplumda diyabetik ayak meselesiyle ilgili farkındalık oluşturmayı hedefleyen Ayağına Âlâ Bak projesi de tanıtıldı ve proje kapsamında diyabetik ayak ile ilgili farkındalık oluşturmak maksadıyla hazırlanan ve oyuncu Ercan Kesal’ın rol aldığı kısa sinema de gösterildi.