Teoman Yörük imzalı açıklamada, 50 yıl boyunca öz datayla, büyük fedakârlıkla, o devirde hiçbir kuruluştan yardım alınmadığı, öz sermaye ile şirketi büyüterek binlerce ve dolaylı olarak on binlerce bireye ekonomik katkı sağladığı ve katma kıymet oluşturan bir marka haline getirildiği söz ediliyor.
“Bölgenin ve Ülkenin Kıymetli Bir Pahası Yok Olmak Üzere”
Ancak satışın gerçekleştiği 15 Ocak 2014’ten konkordatonun ilan edildiği Eylül 2018 Tarihine kadar makûs yönetilen, Bölge ve Ülke ismine da kıymetli bir kıymet olduğu belirtilen YÖRSAN’ın, bu gün gelinen noktada ülkeye tekrar kazandırılması mümkün olmasına karşın, yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı belirtiliyor.
“Tekrar siz yönetin talebi var”
Açıklamada, Yörük Ailesi olarak bölümün muhatapları olan süt üreticileri, Üretici temsilci birlik ve kooperatifleri, tedarikçiler, lojistik katkı sunan firmalar ve hatta çalışan emekçilerin dahi kendileri ile irtibata geçerek bu bedel yok olmadan müdahil olmalarına dair talep ve dayanaklarını ilettikleri tabir ediliyor.
“Çabalarımıza Takviye Bekliyoruz”
Kendileri açısından bu dayanakların kıymetli olduğunu belirten Teoman Yörük, Uygun mali ve finansal şartlar oluştuğunda, şirketin eskisinden daha âlâ bir duruma gelecek potansiyeli olduğuna işaret ederek “Biz Süt eserleri dalında 50 yıllık deneyime sahip bir aileyiz. Hasebiyle yaşadığımız mağduriyetimizi ve yaşanan mağduriyetleri ortadan kaldırmak ismine elimizden gelen çabayı harcamaya hazır olduğumuzu bilhassa belirtmek isterim” formunda açıklamada bulundu.
Basın açıklamasının tam metni:
“Bilindiği üzere 15 Ocak 2014 tarihinde Dubai merkezli bir Fon olan Abraaj Capital Yörsan Besin Mamulleri AŞ’nin %80’ini satın aldı. %33 olan payımızın %20’sini şirkette bırakarak azınlık ortağı olduk. 50 yıldır öz bilgiyle, büyük fedakârlıkla o periyot hiçbir kuruluştan yardım almadan Öz sermayemizle şirketimizi büyüterek binlerce ve dolaylı olarak on binlerce bireye ekonomik kıymet oluşturan bu güzide firmamızda paylarımızın çok büyük kısmını bırakarak ileri düzeylere taşıma hayali içindeyken maalesef deneyimsiz idare takımıyla 5 yılımızı geçirmek zorunda kaldık. Ancak satış sürecinden itibaren yanlış uygulamalara karşı çıkmamıza karşın kelamımız dinlenmemiş, kelam verilen yönetimsel birliktelikten uzak bir formda işten anlamayan profesyoneller getirilmiş ve tüm muhalefet şerhlerimize karşın, tarafımıza prestij edilmemiş ve maalesef şirket kısa bir müddet içinde finansal zorluğa girmiştir.
Bu durumdan ötürü Şirket yöneticileri ve ABRAAJ pay temsilcileri hakkında Ceza davaları ve birçok davalar ikame etmiş olup davalar hala devam etmektedir.
Şirketin konkordato sürecine girdiği Eylül 2018 tarihinden bu yana içinde bulunduğu durumdan kurtulması için finansal kaynak bulma ve şirket paylarını satın alma eforlarımız maalesef olumlu sonuçlanmamıştır.
Geldiğimiz noktada evre tarihinde bıraktığımız 74 Milyon dolarlık pay kıymetimizin yok olması ile birlikte mağdur olan çalışanlarımız, binlerce süt üreticimiz, lojistik hizmet veren işçilerimiz ve sayamadığım bir sürü firma mağduru bireyler bu elim olay nedeniyle ziyan uğramıştır.
Sektörün muhatapları olan süt üreticileri, Üretici temsilci birlik ve kooperatifleri, tedarikçiler, lojistik katkı sunan firmalar vs. üzere birçok kısımdan bizim yapacağımız bir teşebbüse dayanak olunacağına dair net iletiler aldık ve alıyoruz. Uygun hukuksal, mali ve finansal şartlar oluştuğunda, şirketin eskisinden daha âlâ bir duruma gelecek potansiyeli olduğuna inancımız tamdır. Biz Süt eserleri kesiminde 50 yıllık deneyime sahip bir aileyiz. Münasebetiyle yaşanan mağduriyetlerin ortadan kaldırılması ve tekrar yaşanmaması için kesinlikle deneyimlerimizden faydalanılması gerekir. Deneme yanılma yaklaşımlarla iş yapıldığında yıkımların çok şiddetli olduğu Yörsan’ın son 5 yıllık tarihinde deneyim edilmiştir. Bölümün kendi dinamikleri içinde ne yapacağını çok âlâ bilen deneyimli eller bir yana itilip yeniden birebir halde hareket edildiği takdirde tarihin tekerrür edeceği konusunda hiç kimsenin kuşkusu olmasın. Bu bakımdan yeni süreçte hali hazırda hissedar olan kurucu aile ile birlikte hareket edilmesi şirketin devamlılığı ve sürdürebilirliği bakımından temel mevzulardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır. TEOMAN YÖRÜK”
Yörsan’da son gelişmeler neydi?
Balıkesir’in Susurluk ilçesinde üretimde bulunan Yörsan fabrikası 1 yıl kadar evvel konkardato ilan etmişti. Ortadan geçen vakit zarfında fabrika üretime devam ederken firma tarafından iflasın istenmesine yönelik mahkemeye dilekçe verilmesi ortalığı karıştırdı. Özlük haklarını alamayacaklarını sav eden çalışanlar fabrika önünde toplandı. Bir personel yaptığı konuşma ile durumu özetlerken şu tabirleri kullandı. “2019 Aralık 10 bugün. Yörsan’dayız. Satım olacak ve iflas etabında. Herkes mağdur. Yaklaşık 300 bireyiz. Satış olmasını engelliyorlar. Kimi bankalar ile mutabakat olmuyor, anlaşılması gerekiyormuş. Şu an polis takımları de geldi. Milletvekillerimizden yardım istiyoruz” denildi.
2019 yılının Ocak ayında ise Yörsan Gıda’nın Dubaili ana hissedarı için iflas davası açılmıştı.
Balıkesir’in Susurluk ilçesinde üretimde bulunan Yörsan fabrikası 1 yıl kadar evvel konkardato ilan etmişti. Ortadan geçen vakit zarfında fabrika üretime devam ederken firma tarafından iflasın istenmesine yönelik mahkemeye dilekçe verilmesi ortalığı karıştırdı. Özlük haklarını alamayacaklarını tez eden personeller fabrika önünde toplanmıştı. Emekçilerin sözcüsü tarafından yapılan açıklamada “Satım olacak ve iflas evresinde. Herkes mağdur. Yaklaşık 300 bireyiz. Satış olmasını engelliyorlar. Birtakım bankalar ile muahede olmuyor, anlaşılması gerekiyormuş. Şu an polis grupları de geldi. Milletvekillerimizden yardım istiyoruz” denilmişti.
2019 yılının Ocak ayında ise Yörsan Gıda’nın Dubaili ana hissedarı için iflas davası açılmıştı. İstanbul Sanayi Odası’nın açıkladığı en büyük 500 sanayi kuruluşu listesine de giren Yörsan’ın temeli 1964 yılında Yörükler Besin Limited Şirketi olarak atıldı. 1984 yılında Türkiye’nin birinci beyaz peynir fabrikasını kuran Yörük Ailesi 5 yıl evvel özel sermaye fonu Dubai merkezli Abraaj Group’ a satmıştı.