İran devlet televizyonuna nazaran, başşehir Tahran’da düzenlenen İnsan Hakları ve İnsanlık Onurunu Anma Günü merasiminde konuşan Şık, ABD idaresinin Suudi Arabistan ve İsrail’deki önemli insan hakları ihlallerine karşın bu ülkelere takviyesine reaksiyon gösterdi.
Gazeteci Kaşıkçı’nın Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmesine karşın ABD idaresinin Riyad’a takviyesini sürdürmesine ait Şık, “Bir güç merkezi ile yakın bağlarınız varsa tüm hareketleriniz haklı gösterilebilir. Hatta bir insanı testere ile modül parça etseniz bile en büyük askeri mutabakatlardan yarar sağlayabilirsiniz.” değerlendirmesinde bulundu.
İsrail’in Filistin topraklarını işgali ve insan hakları ihlallerine de işaret eden Şık, “Siyonist rejim Filistin topraklarını 70 yıldır işgal altında tutuyor.” dedi.
Zarif, buna rağmen ABD’nin İsrail’in işgal ve insan hakları ihlallerini görmezden geldiğini belirtti.
Suudi gazeteci Kaşıkçı, 2 Ekim 2018’de Suudi Arabistan’ın İstanbul Başkonsolosluğunda öldürülmüş, cinayetin akabinde ABD idaresi, Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın cinayetle ilgisinin olmadığını ileri sürmüştü.
CİNAYETTE SUUDİ ARABİSTAN’IN ROLÜ
ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı (CIA) ve BM İnsan Hakları Yüksek Komiserliği (OHCHR) tarafından cinayete ait hazırlanan raporlarda Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı’yı taammüden ve taammüden öldürmekten sorumlu tutulmuştu.
Raporlarda, ortalarında Suudi Arabistan Veliaht Prensi Bin Selman’ın da bulunduğu üst seviye yetkililerin soruşturulması için muteber deliller olduğuna işaret edilmişti.
Öte yandan ABD Senatosu, Kaşıkçı cinayetinden Bin Selman’ın sorumlu olduğunu kabul eden bir karar tasarısını kabul etmiş, böylelikle kelam konusu cinayetten ötürü Veliaht Prens açıkça suçlanmıştı.
ABD Lideri Donald Trump, Washington’un Yemen’de devam eden savaşta Suudi Arabistan’a verdiği askeri takviyesi kesmesini öngören bir yasa tasarısını nisan ayında veto etmişti.