AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Su Eserleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi dün Meclis Başkanlığına sunuldu.
Su Eserleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ile Su Eserleri Kanunu’nda yer alan idari yaptırımların uygulanma yol ve asılları tekrar düzenlenecek.
Tarım, Orman ve Köyişleri Komitesi Lideri ve AK Parti Kars Milletvekili Prof. Dr. Yunus Kılıç, ticari gayeli su eserleri avcılık ya da yetiştiricilik faaliyetinde kullanılacak gemiler ve öbür su vasıtaları için de Tarım ve Orman Bakanlığından ruhsat tezkeresi yahut müsaade alınmasını zarurî kılacak olan kanun teklifini kıymetlendirdi.
1380 sayılı Su Eserleri Kanunu’nun 1971 yılında yürürlüğe girdiğini hatırlatan Prof. Dr. Kılıç, hasebiyle günün gereksinimlerine yanıt vermeyen bu kanuna ek edilmesi gereken tarafların olduğunu belirtti.
Deniz servetinin hem Türkiye’nin hem de dünyada herkesin olduğunu lisana getiren Kılıç, “Bu nedenle öncelikle denizin korunması lazım ki gelecek yıllarda denizcilerimiz, balıkçılarımız denize açıldığı vakit ‘Eyvah tekrar bir şey yok denizde’ demesin. Bu ideolojiyle hazırlanan birtakım değişiklikler var” dedi.
Su eserleri üretimi ve avcılığı yapanların ve gemilerin, kayıt altına alınacağını anlatan Kılıç, “Özellikle deniz sermayemize büyük ziyan veren taban trolü avlanmalarının kayıt altına alınması ve izlenmesi sağlanacak. Müsaadelerin daha tertipli bir sistem içinde verilmesine muhtaçlık var. Sizin avcılık yapmak istediğiniz ölçü ile vatandaşların taleplerinin uyuşmasına muhtaçlık var. Türkiye’de yıllardır teknelere ruhsat verilememesine karşın, vaktinde o kadar çok verilmiş ki o istikrar hala korunamıyor” dedi.
Su eserleri kanun teklifinde yer alan 16 unsurun daha disiplinli, denetim edilebilir, izlenebilir ve kayıt altına alınabilir bir sistem getireceğini belirten Kılıç, kelamlarına şöyle devam etti:
“Bu sistem şunu sağlayacak; Bu işle uğraşan beşerler nasıl bir yaptırımla karşı karşıya kalacaklarını bilecekler. Onu riske edemeyecekleri birtakım önlemler var. Tekrar eski maddede birtakım cezai yaptırımlar vardı. Lakin 2005 yılında su eserleriyle, balıkçılık ve avcılıkla alakalı yaptırımlar kabahatlere dahil edildiği için 2005’ten sonra yapmış oldukları bütün kusurlardan ötürü mahkemelere dava açıyorsunuz, lakin misyonsuzluk kararı veriyor. Zira cezai yaptırımları yok. Kabahatler kanunu gereği birtakım idari para cezaları var. Hiç kimsenin gerçek dürüst ceza almadan, yürüyen bir sistem vardı.
“AĞIR YAPTIRIM GELECEĞİ GERÇEK DEĞİL”
Yeni maddeyi, Kabahatler Kanunu’na uygun olarak düzenliyoruz. Yeni unsurların yaptırımlarını ve bunların cezai müeyyidelerini de günün fiyatlarına uygun hale getiriyoruz. Balıkçılar kendilerine birtakım ağır yaptırımlar geleceğini düşünebilir, hiç gerçek değil. Gerçek balıkçılık yapmak isteyeni, bu işten geçim sağlamak isteyeni ve ülkenin de daha fazla balık üretimi yapmak istemesini birleştirecek olursak, herkesin beklediği bir yasal değişiklik olacak.”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da balıkçılık dönemini açarken “Su eserleri yasası en kısa müddette gelecek” dediğini hatırlatan Kılıç, “Balıkçıların bir an evvel çıkmasını istek ettiği, tekraren hazırlanıp meclise getirilmiş olmasına karşın kanunlaştırılamayan, beklenen bir yasa” dedi.
Özellikle iç sularda sonlandırılmış alanlarda ve yasaklanmış araçlarla avcılık yapıldığı taktirde, gemi ruhsatsızsa her şeye devletin el koyacağını ve kamuya geçirileceğini belirten Kılıç, gemi ruhsatlıysa birinci yasak avda bir ay, ikinci yasak avda iki ay, üçüncü yasak avda ise gemiye el konularak, avcılıktan men edileceğini söyledi.
Ruhsat almanın zahmetli bir süreç olduğunu, bu nedenle yasak avcılığın bundan sonra göze alınamayacağını, ağır cezaların geleceğini tabir eden Kılıç, avcılıkta bulunan kişi başına da farklı ayrı ceza uygulanacağını kaydetti.
Kılıç, uygulanacak cezaların tüm bakanlıkların fikirlerini sundukları, büyük bir uzlaşmanın sonucu olarak ortaya çıktığını tabir ederek, “Hukuka uygun hareket edenleri koruyacak, bunun dışında hareket etmekte ısrar edenleri katiyen caydıracak bir yasa olacak.” dedi.