Çin istihbarat kurumlarının, insan kaynakları ve meslek ağı LinkedIn’i, espiyonaj faaliyetleri kapsamında eski devlet vazifelileri ile özel dal ve akademiden şahıslarla temas kurmak için kullandığı ileri sürüldü.
New York Times gazetesinin haberinde, ABD ve İngiltere üzere birçok Batı ülkesinin istihbarat teşkilatının tespitlerine yer verildi.
Haberde, Çin’deki istihbarat kurumlarının yaklaşık 645 milyon kişinin kullandığı LinkedIn üzerinden casusluk ve adam devşirme faaliyetlerinde bulunduğu öne sürüldü.
Çin istihbaratı, meslek ağını, bilhassa eski devlet vazifelileri ile özel kesimde değerli pozisyondaki bireylere ulaşmak için ağır halde kullanıyor.
LinkedIn’in, Google, Twitter ve Facebook üzere toplumsal medya platformlarının tersine Çin’de yasaklanmayan ender yabancı menşeli toplumsal ağlardan olduğu biliniyor.
Sitede iş arayan birçok eski istihbarat çalışanının da uydurma profillerle sitede bulunan Çinli ajanlarca basitçe fark edildikleri aktarıldı.
LİNKEDIN’DE DÜZMECE HESAPLA İRTİBAT KURULUYOR
Habere nazaran, Danimarka Dışişleri Bakanlığında çalışan Jonas Parello-Plesner’e, site üzerinden kendisiyle irtibata geçen ve kendisini Çinli iş insanı olarak tanıtan bir bayan tarafından Pekin’de görüşme teklifi yapıldı.
Görüşmeye giden Plesner, LinkedIn’de mesajlaştığı iş kadınını beklerken görüşmeye üç adamın geldiğini ve onlarla çalışması için kendisini ikna etmeye çalıştıklarını söyledi.
Plesner, bu bireylerin istihbarat vazifelisi olabileceğini düşündüğünü ve o vakitler yaşadığı İngiltere’ye döndükten sonra mevzu hakkında İngiliz istihbarat yetkililerine bilgi verdiğini lisana getirdi.
BEYAZ SARAY’DAKİ DİPLOMATLA DA KONTAKLI KURULDU
Öte yandan eski ABD Lideri Barack Obama devrinde Beyaz Saray’da çalışan bir meslek diplomatı, LinkedIn üzerinden Çinli bir akademisyenin kendisiyle irtibat kurduğunu aktardı.
Ancak diplomat, California Teknoloji Enstitüsünde akademisyen olduğunu söyleyen ve birçok ABD’li devlet yetkilisiyle site üzerinden ilişkisi bulunan bu kişiyi araştırdığında gerçekte bu türlü bir kişinin var olmadığını anladı.
Yine birebir halde LinkedIn üzerinden bildiri gönderilen bir ABD’li dışişleri yetkilisi de Çin’e davet edildiğini ve “çok güzel kazanç” sağlayabileceği fırsatları öğrenmesi teklifi aldığını söyledi.
Batılı istihbarat kaynakları, toplumsal medya kullanan vatandaşlarını uyarıyor
Haberde görüşlerine yer verilen Batılı istihbarat teşkilatları yöneticileri, yabancı casusların toplumsal medyayı ağır halde kullandığını vurguladı.
Özellikle ABD, İngiltere, Almanya ve Fransa üzere Batı ülkelerinin istihbaratları, Çinli casusların ağır olarak bulunduğu toplumsal medya platformlarına karşı vatandaşlarını uyardı.
ABD’li üst seviye istihbarat yetkilisi William R. Evanina, Çin istihbarat kurumlarınca toplumsal medya platformlarında yapılan ajanlık faaliyetlerini anlattı.
Çin casuslarının, LinkedIn’de birebir anda binlerce bireyle irtibat kurduğunu belirten Evanina, “Tek bir amaç için ABD’ye casuslar göndermek yerine, Çin’deki bir bilgisayarın ardında oturmak ve düzmece profillerle binlerce bireye arkadaşlık isteği göndermek çok daha tesirli oluyor.” diye konuştu.
Özel dalda değerli pozisyondaki bireylerin yanı sıra akademisyenlerin de amaç alındığını kaydeden Evanina, Çin istihbaratının faaliyetlerinde geçen yıllara nazaran bir azalma görülmediğini söyledi.
ÇİN İSTİHBARATI, 4 BİN FRANSIZ’LA BAĞLANTIYA GEÇMEYE ÇALIŞMIŞ
Fransız istihbarat servisince, geçen yıl hükümete, Çin istihbaratının başta LinkedIn olmak üzere toplumsal medya siteleri vasıtasıyla 4 bine yakın şahısla irtibata geçmeye çalıştığı bilgisinin verildiği ileri sürülmüştü.
Le Figaro gazetesi, irtibata geçilen şahısların büyük çoğunluğunun devlet çalışanı, bilim insanı ve şirket yöneticisi olduğunu yazmıştı.
Diğer yandan ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatının (CIA) eski bir çalışanı, “Çin için ajanlık yaptığı” gerekçesiyle 20 yıl mahpus cezasına çarptırılmıştı. Bu kişinin, Çin istihbaratıyla kontağının LinkedIn üzerinden başladığı ortaya çıkmıştı.
LinkedIn sözcülerinden Nicole Leverich ise yaptığı açıklamada, şirketin düzmece hesapları tespit etmek için ağır çalıştığını ve ABD’li istihbarat kurumları dahil birçok farklı kaynakla bağlantı halinde olduklarını belirtti.
Haberde, mevzunun Çin Dışişleri Bakanlığına da sorulduğu lakin cevap verilmediği vurgulandı.
ÇİN’İN DİJİTAL İSTİHBARAT SAVAŞI
Pekin idaresi, ABD ve Avrupa ülkelerinden Kanada ve Hindistan’a kadar birçok ülkede başta teknoloji casusluğu olmak üzere geniş bir yelpazede agresif espiyonaj faaliyetiyle suçlanıyor.
ABD’nin CIA, Rusya’nın KGB, İngiltere’nin MI6 ve İsrail’in MOSSAD üzere istihbarat teşkilatları olmasına rağmen Çin’de bu vazifesi Çin Devlet Güvenlik Bakanlığı yürütüyor.
Diğer yandan Pekin idaresi, Devlet Lideri Şi Cinping’in talimatıyla 2015’te Çin Halk Kurtuluş Ordusu (PLA) bünyesinde kurulan ve “Dijital Ordu” olarak da isimlendirilen “Stratejik Dayanak Gücü” ünitesiyle siber alandaki global operasyon kabiliyetini giderek artırıyor.
Ticaret savaşlarının ön planda olduğu Çin-ABD ilgilerinin art planında ise önemli bir “istihbarat savaşı” yapılıyor. Yaklaşık 700 milyar dolarla dünyanın en büyük ikili ticaret hacmine sahip iki dev iktisat ortasındaki uyuşmazlıklarda, ABD’nin Çin’e yönelik teknoloji sınırlamaları değerli bir kalemi oluşturuyor.
ABD Federal Soruşturma Ofisi (FBI) Yöneticisi Christopher Wray, ABD Kongresinde yaptığı konuşmada, “Çin, birçok bakımdan karşı karşıya kaldığımız en geniş, karmaşık ve uzun periyotlu karşı istihbarat tehdididir.” tabirlerini kullanmıştı.
Wray, Çin’in emellerine ulaşmak için siber müdahale, yabancı yatırım, şirket alımları ve tedarik zincirini tehdit etmek üzere giderek büyüyen bir dizi klasik olmayan prosedür kullandığını söylemişti.
FBI Yöneticisi Wray, Rusya’nın, Sovyetler’in akabinde gücünü korumak için çaba ettiğini, Çin’in ise yarının savaşını verdiğini belirmişti.